Özgür Özel , son grup konuşmasında , ihraç edilen teğmenler ile ilgili konuşurken -tahrikleri olduğuna dair- bilgisi olduğunu ileri sürerek Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanlarına sert sözlerle gözdağı verdi..
Teğmenlere yapılan haksızlığa vurgu yaptı ve ihraç kararına şerh koyan Disiplin Kurulu Başkanı Komutanın taciz edildiğini ileri sürdü..
Kesin ifadelerle, mealen "not ediyorum, günü gelince hesabını sorarım" dedi..
Eski rejimin dokunulmazlarına ve yeni rejimin iktidar ortaklarına, bugüne kadar yapılan ikinci en cüretli çıkışı olarak kayıtlara geçti.. ( birincisini, Ergenekon davalarındaki iktidara uyumlu tavırlarından dolayı, TBMM çatısı altında Hulusi Akar'ın yüzüne karşı yapmıştı-)..!!
Her ikisinin de müellifi Özgür Özel , aynı cümleleri kurdu , biri emekli diğer ikisi muvazzaf üç komutana da "silah arkadaşlarınızın bedduasını aldınız" dedi..
iktidar sözcüsü, bermutad, Özel'in beyanlarının siyaset ahlakına aykırı olduğu ve dahi nereden vardı ise, Cumhurbaşkanı'na yönelik asılsız açıklamalar olduğu değerlendirmesinde bulundu..
Herhalde, komutanlar Başkomutan himayesinde oldukları varsayımı ile korunmaya çalışılıyor..
Uzun yıllardır iktidar olmanın verdiği halüsinasyon içinde , kendilerini ve kendilerine biat etmişleri her türlü eleştiriden münezzeh sanıyorlar..
Kendilerinden mülhem demokratlığın parametrelerine göre, ancak belli sınırlar içinde ve eleştiriden ziyade poh pohlanma kıvamında fikirlere açıklar..
Özgür Özel, mahalli seçimler sonrasında, tam ittifakın sempatisine uygun kıvamda bir muhalefet rotasına girdi ve uzunca sayılacak bir zaman sonra- o da gördüğünün bir halüsünasyon olduğunun farkına vardı..
Kendi seçmeninden ziyade, iktidar seçmeninin hassasiyetlerini öne almaya teşebbüs etti ve itiraf etmekte zorlansa da hayal kırıklığına uğradı..
Parti liderliği ile Belediye Başkanlığı arasında ciddi kot farkı var..
Belediye Başkanları herkesi, hele bu kıtlık döneminde, kucaklamak durumundalar ama parti liderliği başka bir fonksiyonda yürür...
Gerektiğinde arı kovanına çomak sokmak dahil, kimseye keyif bağışlamak zorunluluğu yoktur, gereği neyse o yapılır..
Ergenekon davalarında cemaat iblisleri ile aynı frekanstaki genel kurmay başkanları 15 Temmuza giden yolun taşlarını döşediler ve henüz bir bedel ödemediler..
Hiç ilgisi olmadıkları halde , komutanlar ve İlker Başbuğ -26. Genel Kurmay Başkanı olarak- onların yerine bedel ödediler..
Komutaları altındaki genç teğmenlere, sivil bir komutan (MSB üniversitesi ) tavsiyesine uyup disiplin cezası olarak ihraç cezası verenlere muhalafet yapmanın "nezaket" hudutlarını, iktidar çizemez..
Özgür Özel'in de aralarında olduğu dönemin CHP yönetimi, rejimi değiştiren milyonlarca sahte oy kullanılmasına dahi ses çıkaramamış, bu kanunsuzluğa iştirak eden YSK üyeleri hakkında iki laf edememişler kuzu kuzu veya tıpış tıpış sineye çekmişlerdi...
Özgür Özel, CHP'nin majestelerinin muhalefetinin sınırlarını zorlamaya başlaması, -"gecikmiş olsa da "bir şeylerin farkına varmaya başladığının işareti sayılabilir..






Sami Paşaoğlu