" Muhbir" ayağa kalk..!!! - 19/06/2014 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Balyoz davasına ilişkin kesinleşen hüküm hakkında Anayasa Mahkemesi adil yargılanmaya ilişkin ağır yargılama ihlalleri ve bunun sonucunda da ağır hak ihlallerinin bulunduğuna oy birliği ile hükmetti..
Kesin hükme dayanak yapılan, dinlemelerin kanunsuz, digital kayıtlar( deliller)'ın sahte olduğu şüphesi ve bunlarla ilgili itirazların değerlendirmeye alınmamasınn, adil yargılanma hakkını ihlal ettiği sonucuna varıldı.. Balyoz davasında hüküm, içerden bir muhbir vasıtasıyla verilen ve bilirkişi raporlarıyla defalarca sahte, üretilmiş olduğu kanıtlanan delillere dayandırıldı. Sanık avukatlarının 29 bilirkişi raporu sundukları ve yargının bu raporları nazara almayarak üretilmiş ve ihbara dayanan delillere göre hüküm tesis ettiği gerçeği ortaya çıktı. Hükmü veren mahal mahkemesi ve bu hükmü onaylayan yüksek mahkeme heyeti, 230 sanık hakkındaki Anayasa Mahkemesinin 17 üyesinin oybirliği ile aldığı kararın sonucu ciddi bir ehliyet sorunu ile karşı karşıyalar..Temel haklar bakımından bu kadar ağır bir hukuk ihlalinine yol açan kararların imzacısı olmayı, hukuken gerekçelendirmek, mümkün değil.. Delilleri değerlendirmek mahkemenin takdirinde ama savunmanın taleplerini göz ardı etmek, AİHM içtihatlarında ağır yargılama ihlali sayılıyor. Anayasa Mahkemesi, savunma tanığı olarak dinletilmek istenen, eski genel kurmay başkanının ve jandarma genel komutanının dinlenmemesini de ağır bir ihlal nedeni olarak kararında belirtmiş.. Bu iki emekli asker kişi , davanın bu gün geldiği safha bakımından, artık sadece tanık değil "muhbir tanık" olarak davaya dahil edilmelidirler. "var da diyemem yok da diyemem" beyanında bulunan en üst rutbeli komutan, ihbar eden tanık konumunda sayılır... Dava sürecinde, davayı "peşin hüküm" ile destekleyen gazeteler ve yazar çizer,söyler takımı da " muhbir tanık" olarak davaya dahil edilerek. tanıklık yapmak zorundadırlar.. Anayasa Mahkemesinin oy birliği ile aldığı bu karardan sonra, konu temel hak ihlallerine müteallik olduğu için, hükmü veren heyetlere dahil hakimlerin yeniden yargılamaya katılmaları, mümkün değildir. Bu kadar ağır temel hak ihlallerine neden olmuş bir karara hükmeden yargıçlar bakımından açık bir ihsas-ı rey söz konusudur ve kendiliklerinden yargılamadan çekilme sorumluluğu altındadırlar. Yeniden yargılama, sadece balyoz kumpasını değil, orduya yapılan bütün kumpasları ortaya çıkaracak evsafta bir yargılama olmalıdır. Hamit Topyay |
|||||||||
|