Dış politika ve kolpa atmak.. - 18/07/2014 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Dış politika, konjonktür, bölge/dünya şartları ve devlet imkanları arasında kurulması zorunlu rafine bir denge sanatı olarak tanımlanıyor.. İlgili şartları yeterince değerlendirmeden yapılacak politik hamlelerin başarıya ulaşma şansı olmadığı gibi aynı zamanda moralite kaybı da söz konusu..."One minute" çıkışı ile başlayan orta doğuya ayar verme serüveni, gelinen noktada stratejik bir hayal kırıklığına işaret ediyor. Mısırda, müslüman kardeşler işbirliği, Mursi'nin cumhurbaşkanlığına seçilmesine rağmen, istenilen sonuca ulaşmadı ve Sisi'nin seçilmesi ile de kayıp hanesine yazıldı.. Suriye ile suni olarak tırmandırılan ihtilaf, bölgede rajon kesen ağa devletlerin (Rusya,İran gibi) "Esed'i yedirmeyiz" hamleleri ile, Suriye'yi en tehlikeli komşu haline getirdi. Libya'da , Kaddafi tarihin çöp sepetine atılırken verilen abartılı destek yüzünden, Türk misyonu, "persona non grata" , istenmiyen millet olarak ilan edildi.. Hamas ile kurulan duygusal ilişkinin sonucu, İsrail, Filistini çiğneyip çocuklara kadar katlederken, trajediyi, televizyondan izleyen bir bölge devleti olduk.. Irakta,Maliki ile mezhep hassasiyetini öne çıkaran bir ilişkinin yürüme şansı olmadığı için, kürt otonom bölgesine sıkıştık, sunni bölgesinde,, eski Baas geleneğinin güç kazanan unsurları nezdinde, BOP eşbaşkanlığı hevesi nedeniyle, itibarımız tartışılıyor, Musulda konsolosluğumuzu koruyamadık,diplomatik misyon rehin oldu,
Sonuçta, dünyanın en kritik havzasında, bölgesel ilişkilerimiz, tarihsel ağırlığımıza rağmen, iranla,uluslarası hukuka göre yasal olmayan altın ve Irak merkezi hükümetinin itirazına rağmen, kürt otonom bölgesi ile de kaçak petrol ticareti yapan ülke seviyesinde.. Başbakan, iftar yemeklerinde ve diğer toplantılarda sürekli israili eleştiriyor, batıya ve islam alemine çağrı yapıyor ama bunlar retorik seviyesinde ve bir ağırlığı yok.. Eski Türkiye zamanında !!, 27 Ağustos 1998 tarihinde, Mesut Yılmaz'ın başbakanlığındaki 55. Hükümet, kara kuvvetleri komutanını Atilla Ateş'i Hataya gönderdi ve komutan, sınır boyunda yaptığı konuşmada, Hafız Esad rejmine, "terörist başını, Bekaa'da daha fazla tutarsanız sınırları deler, ininden alırım" dedi.. Bir kaç gün içinde, Apo, sınırdışı edildi ve göçebe kuş misali oradan oraya uçtu, sonunda da kenyada yakalandı.. dış politika "kolpa" ile yürümüyor.. Nedim Kantarcı |
|||||||||
|