Cumhurbaşkanlığı seçiminde son haftaya girildi, ilk tur veya ikinci tur sonucu,28 ağustos tarihi itibarıyla cumhurbaşkanlığı makamında yeni bir cumhurbaşkanı göreve başlayacak..
Cumhurbaşkanlığı yarışında, başbakan, olağanüstü imkanları seferber etmiş vaziyette.. dağ taş başbakanın afişleri ile dolu, yeni Türkiye, Türkiye'nin gücüne güç kat, milletin adamı gibi iddialı çağrılar insanların üzerine, devasa bir propaganda makinası tarafından, adeta püskürtülüyor ..Başbakan iktidar döneminde devşirdiği medyası tarafından üzerine toz kondurulmadan, nerdeyse tapınma histerileri ile cilalanıyor..Başbakan meydanlarda aynı ezberi tekrar ediyor, mahalli seçimlerden bu yana bütün şehirler aynı lafları tekrar tekrar dinliyor, duble yollar ve "paralel yapı bize ihanet etti" muhabbeti adeta kafa kafaya yarışıyor.. ilkel bir beyin yıkama metodolojisi çalışıyor..Son mitinginde çeşni olsun diye ve herhalde üç lisan bilen diğer aday İhsanoğlunu küçümsemek için, cumhurbaşkanlına tercüman aramıyoruz, ben işimi tercümanlarla görüyorum,mealinde konuşmuş.. Davos'ta, "one minute" dedi, bütün orta doğu karıştı, ihsanoğlu gibi üç lisan bilseydi, dünyanın hali nice olurdu tahmin etmek bile zor..
İhsanoğlu, amiyane tabiriyle, kıyı, kıyı gidiyor, anayasa diyor, devlet adabı diyor, üslup diyor, kavga , gerilim olmamalı diyor, ırkçılık yanlıştır diyor, mezhepçilik tehlikelidir diyor, özetle mevcut anayasa ile de ve mevcut düzende toplumsal barışı tesis edebiliriz diyor..
Demirtaş, Türkiyede, binlerce cana mal olan ırkçı siyaseti sterilize etmeye çalışıyor, demokratik hassasiyetleri tahrik ediyor, kürt kimliğini öne çıkararak, bilinçli veya bilinçsiz ayırımcılık yapıyor. silahların gölgesinde demokratik açılımın şansı nedir, ilk tur seçim sonuçları ile anlaşılacak,seçim ikinci tura kalırsa, Demirtaş projesi yerini muhtemelen iktidar pazarlığına bırakacak..
Görünen o ki, başbakan seçilirse, dümeni başka sulara kıracak, İhsanoğlu seçilirse ülke, kendi rotasında devam edecek....



Ceren Akdağ..