Cumhurbaşkanı, uzun zamandır, azalan doğum oranları nedeniyle,nüfusun yaşlanmakta olduğuna, yapılan projeksiyonlarda, uzak olmayan bir gelecekte yaş ortalaması yüksek bir toplum haline geleceğimize dikkat çekip, nüfus planlamasından vazgeçip doğurganlık oranını arttırmamız gerektiği hususunda ikazlarda bulunuyor... Avrupada da nüfusun toplumsal/ekonomik gelişme dinamiğini etkileyecek bir yaşlanma trendinde olduğu biliniyor..
Sağlık Bakanı da anneliğin, kadın için asli bir "kariyer" olduğunu, diğer kariyerlere göre öncelik taşıdığı mealinde bir görüş ortaya attı..Başbakan da ailenin korunması ve dinamik bir nüfus yapısı hedefleyen yeni bir program açıkladı..kadın için , çocuk doğurmak ve annelik dısında bir kariyer planlamak zorlu bir tempoyu gerektiriyor.. hükümet bazı teşviklerle çocuk sahibi olmak isteyen çalışan kadınlar için bir özendirme uygulamasını programa almış.. yansıdığı kadarıyla, yeni doğan çocuğa çeyrek altın takma, yarı zamanlı tam ücretli çalışma süreleri (doğum,süt izinler), çocuk adedi ile artan miktarda parayı bonus olarak verme, 18 yaşına gelene kadar çocuk hesabında biriktirilecek tutarın %15 'i kadar bir nakit desteği sağlama(iş kurmada, kullanılmak üzere..) , gibi teşvikler/yardımlar öngörülüyor .. eşlere de doğum sonrası izinler v.s öngörülüyor.. Annelik kariyerini işine parelel yürütmeye çalışlacak kadınların, işveren için ne kadar cazip olabileceği ayrı bir konu, ama, --,bir aileyi geçindirmek ve çocukları hayata hazırlamak, bugünün şartlarında zor, hatta ciddi fedakarlıklar gerektiriyor.. bu yönde tercih kullananlar için, "takdir"den başka söylenecek bir şey olamaz..Yeni doğmuş bebeğin kundağının kenarına iliştirilmiş bir çeyrek "devlet altını", hayat mücadelesinde bir moral destek olabilir, ama, şartlar giderek zorlaşıyor..yatırımlardaki azalma, artan işsizlik oranları gibi kronikleşen sorunlar çözüm bekliyor..Bölgeler arası gelir farklılıkları,giderek çoğalan mülteci nüfus ile beraber artan nüfus oranları, mevcut sorunları daha da içinden çıkılmaz hale getirebilir..
Yaşlanmakta olan nüfus profilini dinamik hale getirmek hedefi doğru olmakla beraber,asgari ücretin, açlık sınırı altında olduğu bir ekonomik düzende ancak kalkınma programlarıyla entegre halde yürütüiürse bir değer kazanabilir. aksi halde, doğrudan gelir desteği alan ailelerin (bugün itibarıyla milyonlarca aileden bahsediliyor).. sayısını arttırmaktan başka bir sonuç vermez ve mevcut yapıyı daha hantal hale getirebilir....

Yonca Sesli