Akp sonunda, doğal lideri olan Cumhurbaşkanı'nın siyasi itibarına kılıç çekmiş ve 7 Haziran seçim kampanyasını bu tema üzerine kurgulamış olan HDP ile, Türkiye siyasi tarihinin en alışılmadık seçimine, aynı hükümet içinde ,koltuk koltuğa , diz dize gidiyor..
Siyasetin cilvesi midir, demokrasinin gereği midir, yoksa Cumhurbaşkanının kurgulaması mıdır, cevabı kolay değil..
Akp ve Cumhurbaşkanı, tek başına iktidar hayallerini ıskartaya çıkaran parti olarak HDP'ni görüyor olmalarına rağmen zoraki nikahı içine sindirmek durumunda..
HDP, dağ ve ada ile zorunlu politik iltisakları nedeniyle tartışılan meşruiyetine rağmen, hiç beklemediği bir anda, en üst seviyede devlet yönetimine kenardan da olsa ilişmek fırsatı yakaladı..Özerklik taleplerini T.C. amblemli bakanlık katlarında da dile getirirler mi yoksa, merkezden yönetim de fena değilmiş mi derler, bilinmez. Ama bilinen bir şey var, Cumhuriyet'in , mağduriyet üzerinden siyaset yapan iki damarı, beğenmedikleri demokrasimiz sayesinde iktidar zirvesinde buluşmuş oldular.. Sandık ve sonuç olarak demokrasi, kaderin bir cilvesi olsa gerek, sihirli değneği ile, cumhuriyetin gedikli mağdurlarını birlikte iktidar ortağı yaptı....

Hidayet Tartar