Koalisyon güçleri, Irak'ı bir terör batağına çevirdikten sonra, Suriye meselesinde de çuvalladı. Ne Esad'ı yerinden edebiliyorlar ne petrol kuyularına çöken ve bir devlet organizasyonu gibi çalışan terör örgütünü geriletebiliyorlar.

Diğer cihadist unsurlar da Suriye batağının bonusları olarak bölgeyi istikrarsızlastırmaya devam ediyorlar.

Rusya'nın oyuna girmesinin maliyeti henüz hesaplanamıyor. Türkiye, güneydoğusu giderek yüksek yoğunluk bir çatışma alanı haline geldiği ve de terör bağlantılı silahlı güçler sınırımızda yapılanma halinde olduğu için, en yüksek seviyede risk altında.
ABD, TSK'yı bir kara harekatına zorluyor. Eski Türkiye büyükelçisi, ağzından baklayı çıkardı, Türk Ordusu'nun pyd-ypg/pkk ortaklığına ilişkin rezervleri hakkında, "inandırıcı kanıtlar ortaya koymalı" mealinde konuştu.

Hazret, ABD'nin, pkk/pyd/ypg güçlerine müzahir olduğunu ve işid bahanesi ile sınırlarımızda bu terör ortaklığını başat güç haline getirmeye çalıştığığnı, Türk ordusunun bilmediğini varsayıyor.

ABD, Türkiye'ye gönderdiği büyükelçilerini, bölgede daha alt seviyelerdeki misyonlarda eğitiyor ve daha sonra da Bağdat ve benzeri başkentlerde çalıştırıyor. Arap Baharı, Büyük-geniş- ortadoğu projelerinin sahadaki ayakları bu muhteremler. Orduya sitem eden bu eski sefir-i kebir, 2008-2019 tarihlerinde Türkiyede bulunmuş, Ergenekon komplosunun başladığı zamanlar, bu komplonun yurtdışı ayağında kimler var daha netleşmedi ama, TSK allerjisni anlamak mümkün.

TSK'ya kurulan komplonun ikinci ayağı Suriye'de kara harekatına çekilmesi olarak gözüküyor.

ikinci ayakta Türkiye bütünüyle risk altına alınıyor. Pyd/ypg/pkk'nın işid bahanesi ile silahlandırılmasına Türkiye'den gelen itirazlara, o halde, TSK karadan girsin cevabı veriliyor. Her iki ucu da pis değneği, sallıyorlar.

Bu tuzağı yıllar öncesinden ince ilmekler halinde kurdular. Mezhep ve etnisite ağırlıklı kanlı boğuşmaya Türkiye müdahil olduğu anda, faturasını %50 oy almış iktidar değil bütün Türkiye öder...

Gani Kaygılı