Barış için,Türkiye için...!! - 13/01/2016 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Önce 10 Ocak'ta "Barış için Akademisyenler" insiyatifi bir bildiri yayınladı.
Son derece steril, terörle mücadel kaygısını dikkate almayan, bir normatif talepler bütünü olarak okumak mümkün... Bildiri arkasındaki temel saikin, barış ve can güvenliğini öncelediği var sayılarak yapılacak bir değerlendirmede, sorunlu ifade ve iddiaların, amacı gölgelediği ortaya çıkıyor. Bölgedeki güvenlik operasyonlarının bir devlet suçu olarak tanımlanması, başta kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı katliam ve bilinçli sürgün politikaları iddiası, uluslararası bağımsız gözlemci gözetiminde telafi tedbirlerine dair talep, müzakere koşullarının hazırlanması yoluyla terör örgütünün şehir uzantılarını, kürt siyasi iradesi olarak kabulü, vatandaşlara uygulanan şiddete son verilmesinin istenmesi, gerçek durumu yansıtmıyan, terör eylemlerini ve terörle mücadele zorunluluğunu yok sayan ve dolayısıyla açığa düşen yaklaşımlar... Bu noktalarda, HDP tarafından kullanılan retorik ile de bire bir uyuşuyor. Uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmış hak ve özgürlükler konusundaki kaygılar, yöre halkı için, ülkenin diğer taraflarında da ağırlıklı olarak paylaşılıyor. Kısa sürede genel temsil kabiliyetini kaybedip etnik bir temsil politikasına dönüşen, HDP tarafından, aynı söylemler, TBMM'de de savunulduğu için, ifade özgürlüğü kavramı içinde değerlendirilmek durumunda. Bir başka gurup akademisyen, "Türkiye İçin Akademisyenler" adı altında, devletin, milletin, asker ve polisin yanında olduklarına dair bir karşı bildiri yayınladı. Cahilane addedilen "barış için akademisyenler" bildirisine reddiye olarak kaleme alındığı ve Türk milletinin gerçek duygu ve düşüncelerinin temsil edildiği ifade ediliyor. Bu bildiriler, Türkiye sosyolojisinde, siyasetin domine ettiği ve giderek kronikleşen parçalanmanın, akademik seviyede de neşv-ü nema bulunduğunu gösteriyor. Esas sorun burada, Türkiye terörle mücadelesini kazanır ve devlet olarak, zorunlu operasyonların, halka maliyetini telafi edecek iyileştirmeleri kısa zamanda yapar ve yapmalıdır. Siyasi tarafgirlik dışında, meselelerin serinkanlı değerlendirilmesi zorunluluğ, toplumsal barış için her geçen gün daha çok önem kazanmaktadır. Neylan Karaca |
|||||||||
|