Sulak alanlar, mücavir bölgeler ile birlikte düşünüldüğünde, Anadolu coğrafyasının geleceği bakımından hayati önemi haiz ve mutlak bir koruma gerektiriyor...

Hal böyle olmasına rağmen, sürekli yapılanmalar ile ciddi tehdit altında, mevzuat zorlanarak ve sürekli gedikler açılarak yapılaşmaların önü açılmak isteniyor ve sonuçta sulak alanlar üzerindeki risk giderek artıyor. Son örnek olan, "Sulak alanların korunması yönetmeliği"nde, sulak alanları kapsayan tanımlamalardaki oynamalar sonucu, izinsiz tesislere tanınan kolaylık, izinli tesislerin de istismarına imkan tanıyan değişikliklerin yürütmesi, Çevre ve Ekoloji Hareketi Avukatları tarafından, iptal talebi ile yapılan başvuru sonucu, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca, durduruldu.

Sulak alanlar bakımından, tampon bölge tanımını, hiçbir esas belirlemeden bir komisyon tarafından takdir edilmesinin önüne geçilmiş oldu.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun "mutlak koruma bölgeleri" bakımından yaptığı değerlendirmede; sadece kuşların değil, aynı zamanda bölgede bulunan bitki türleri ve suyun da koruma altına alınması gerektiğine dair saptaması, çevre hukuku bakımından, uluslararası değerde bir içtihadı ortaya koyuyor.

Türkiye su politikalarını günlük ranta dönük projeler üzerinden düzenlemek yerine, Anadolu coğrafyasını da tarımı ihya edecek entegre bir master plan üzerinden tasarlamak zorundadır.

Dünyanın sayılı projeleri arasında olan GAP, bugün çatışma alanları olan Nusaybin, Silopi ovalarını sulamaya açma projeleri ile de önemli bir refah potansiyeline sahiptir.

Terör örgütü ve destekçileri tarafından harabeye çevrilmeye çalışılan Güneydoğu Anadolu Bölgesi, toprak yapısı, ısı ve güneşleme süresi gibi üstün ekolojik koşulları bakımından çok değerli olup, Türkiye doğal kaynak potansiyelinin %25'ine sahiptir. Birinci, ikinci sınıf toprak bakımından da, "GAP" bölgesi %69 oranındadır.

Bugün, terör merkezi yapılmaya çalışılan Silopi ovaları, GAP projesi ile sulamaya açılması halinde, 1.7 milyon hektar sulu tarıma elverilşli alanlara dönüşecektir.

Terör, sadece bölgeye değil; artık Türkiye'nin geneline de büyük zarar veriyor.

Süheyla Serin