Medyada zemin kayganlaşıyor - 05/04/2016 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Akp iktidarı ile birlikte, muhafazakar cenahta saf tutmuş medya mensupları, merkez medya dedikleri alanlara ve oralarda kalem oynatıp, kelam düşürenlere ağır tenkitlerde bulundular. Özellikle de 28 şubat dönemindeki tutumları öne çıkarılarak, "demokrasi" bazlı ağır tenkidlerde bulundular. Furyadan nasibini en çok, "Amiral gemisi" yakıştırmasını yaptıkları Hürriyet gazetesi aldı.
"İktidar paylaşımında meslek etiğini hiçe saydıkları" suçlamaları yaptılar, ağır itibarsızlaştırmalar ve kendi bölgeleri ile ilgili olarak da ölçüsüz bir özgüven patlaması, "asparagas haberler" gibi ortaya döküldü. "Özgürlük" üzerine mübalağalı ahkamlar kestiler, basın özgürlüğü, etik yayıncılık, iktidara mesafeli olma hasletlerinin, sadece bu "taraf"ın icadı ve icraatı olduğu iddia edilirken. Zaman içinde, tam tersi oldu, tek taraflı ve iktidara tartışmasız destek halinde bir medya gerçeği ortaya çıktı. Destek dozunda zaaf gösterenler tasfiyeye uğradılar. Liberal çizgi iktidar cephesinden tasfiye edildi. Kalan istisnalar da toplamda desteklerini sürdürdükleri için, ufak tefek eleştiriler ile idare ediyorlarlar. Muhfazakar itirazcılar, başka mecralara yöneldiler; destek ve mahçup eleştiriler arasında bir yerdelere... Süreçte daha ilginç gelişmeler de oldu/oluyor. Merkez karşıtı medyanın gönüldaşları, çok eleştirdikleri, Amiral gemisi ve merkez suları bütünüyle terketmemiş korumalı kuruvazörlere geçiş yapıyorlar. Donanma geleneğinde, Amiral Gemisi aynı zamanda Bayrak Gemisidir. Gazetenin logosu da bayrağı gibidir, bir zamanlar, "Türkiye Türklerindir" sözcüğü de tartışılmıştı. Sonuçta, zaman geçiyor, nehrin kenarında oturanların önünden geçenler de değişiyor... Yelda Serenci |
|||||||||
|