Ahmet Hakan’a bir İstanbul Masalı - 14/05/2016 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Ne yazayım diye soruyor Sayın Ahmet Hakan. Zaten yazmış yazacaklarının bir çoğunu ama ben de şunu yaz diyorum Ahmet Hakan’a 8 Şehidimizin hatırına bari şunu da yaz. Ama diyorum sonra bir amaaaaaaaaaa …………………daha diyorum ve geçiyorum size anlatacağım İBB Belediye Meclisinde dün yaşadıklarıma. Biraz uzun olacak ancak konunun anlaşılması için affınıza sığınıyorum.
Bölüm 1: Grup toplantısı boyutu Bir çoğunuz belki bilmez İBB Meclis üyeleri ne yaparlar Meclislerde? İşin ana damarı İmar işleridir. İmarla alakalı bir teklif ilgili müdürlükler aracılığı ve belediye başkanının sevkiyle meclise gelir ve imar komisyonuna sevk edilir. İmar komisyonunda değerlendirilen konu ‘’Komisyon Görüşü’’ nü de içeren bir imar komisyonu raporuyla meclise tekrar gelir ve meclis üyelerince oylanarak oy birliği veya oy çokluğuyla geçer. Komisyon raporları hakkında meclise girmeden önce partilerin grup toplantıları sırasında partili meclis üyelerine bilgi verilir. Meclise dün iki önemli imar dosyası geldi, bir tanesi Beşiktaş ile ilgili dosyalar diğeri Üsküdar ile ilgili güya Kentsel dönüşüm dosyalarıydı. Dolayısıyla ilgili Belediye Başkanları da konuyu yakından takip ettikleri için oradaydılar. Üsküdar hakkındaki dosya grupta incelenirken bilgi veren imar komisyonu üyemize bir soru sordum. Soru ‘’Bu 1/1000 lik teklifle 1/5000 lik Planın da değişikliği oylanmış oluyor mu?’’ mealinde bir soruydu. Arkadaşımız, hayır dedi ancak ben komisyon raporunu okuyunca anlamsal olarak 1/1000 lik planın 1/5000 liğe işlenme talebinin olduğunu ve bunun da 1/5000 lik planda bir değişiklik demek olduğunu gördüm. Bunun üzerine imar dosyasını rica ettim ve raporun son kısmı olan ‘’Komisyon Görüşü’’ kısmına da baktım. Bakmaz olaydım. Gördüm ki; A-Komisyon görüşü kısmı el yazısı ile yazılmış ve komisyon üyelerince imzalanmıştı, B-Bu komisyon üyelerinden grubumuz mensupları karara katılmadıkları yönünde imza atmışlardı, C-Komisyon görüşü kısmı tarafımıza dağıtılan matbu raporla farklılık içeriyordu. Kısaca sizin de aşağıda göreceğiniz şekliyle imar komisyonunun aldığı karar elle yazılmıştı ancak mecliste oylanacak matbu rapordaki görüş faklıydı. Yukarıdaki resimlerin sağında bulunan matbu komisyon raporınun ilgili komisyon görüşü bölümünde kot altı fazla katların plan notuna eklendiğini ve bu eklemenin el yazısıyla ve kurşun kalemle yazılı olan soldaki resimde bulunmadığını göreceksiniz. Ayrıca kurşun kalemli bölümde son satırlarda bir oynamanın da bulunduğunu göreceksiniz. Bunu görünce sorumlu arkadaşımıza bu nasıl olur dedim ve o da bazen komisyon görüşünde sonradan değişiklik olabiliyor onlar yani diğer partinin komisyon üyeleri bunu değiştirip bizi bilgilendiriyorlar dedi. Nasıl yani dedim, nasıl değiştirebilirler ki? Sıkı durun.... Komisyon görüşü KURŞUN KALEM le yazılıyormuş. Normal meclis üyelerinin normal şartlarda göremediği bu bölüme maalesef şahit oldum ve halimi siz düşünün. Koskoca İstanbul’da Meclisteki en önemli komisyonda raporlar elle ve kurşun kalemle yazıldıktan sonra komisyon üyelerine imzalattırılıyor ve sonra istendiği zaman değişebiliyormuş. (tabi haber verilmek suretiyle!!!!!!!!!!!!) Bölüm 2: Meclis toplantısı boyutu Meclis safhasında söz konusu Üsküdar planlarına sıra gelince söz aldım ve teknolojinin bugün geldiği durumdan bahsederek hala imar komisyonunun görüşünü el yazısı ile ve kurşun kalemle yazdığını belirttim. Kurşun kalemle yazılan metinlerin pazarlığa açık olan metinler olabileceği kinayeli vurgusunu yaptım ve örnek olarak, Beşiktaş halkına aynı tür konuda inşaat kotunun alt noktadan verilmiş olmasına rağmen Üsküdar da kotun arazinin üst noktasından verilmesini örnek göstererek, işte Üsküdar Belediye Başkanı pazarlıkta daha iyiymiş veya torpili daha büyükmüş 2 kat manzaralı bahçe katını fazladan kapmış mealinde konuştum. Bunun üzerine, önce Sayın Avukat Meclis Başkanımız sözümü kesti ve ben imar komisyonuna bir soru soracağım dedi. ‘’siz komisyon görüşünü kurşun kalemle mi yazıyorsunuz? dedi ve ‘’evet’’ cevabı alınca herhalde müsvedde sonra düzeltip yeniden yazıp imza altına alıyorsunuz değil mi? Şeklinde sorularla işi kurtarma yönünde idareye çalıştı ama olmadı tabi. Bunun üzerine İmar komisyonu başkanı söz alarak raporların ‘’Komisyon Görüşü’’ kısmının kurşun kalemle yazıldığını, bunun daha sonra gelen değişiklikleri düzeltmekte kolaylık sağladığı belirtti ve yapılan değişikliklerin haber verildiğini söyledi. Hatta bana hitap ederek yani Üsküdar’a verilen İmarı Beşiktaş’a verilenle aynı yaparsak siz evet diyecek misiniz dedi. Bende konunun bu olmadığını vatandaş için ne doğruysa hukuka uygun olmak kaydıyla evet diyeceğimi ancak kurşun kalemle yazılmış hiç bir metne de imza atmayacağımı söyledim. İmar Komisyonu grup üyemiz de söz alarak mecliste oylanmakta olan ve plan notlarına eklendiği görülen kot alım noktasındaki farklılığın kendilerine bildirilmeden yapıldığını söyledi. Meclis Başkanı konuyu kapatarak oylama yaptırdı ve konu oy çokluğuyla Üsküdar Belediyesinin pazarlığı doğrultusunda geçti. Böylece Beşiktaş ve Üsküdar’ın insanlarına imar konusunda eşit davranılmamış oldu. Pazarlığı iyi yapan torpili fazla olan Üsküdar, eğimli arazilerde kot altı 2 adet manzaralı ve muhtemelen dubleks yapılabilecek katları kaptı. Ayrıca bu katlar emsal dışı dır. Beşiktaş’a kat yok mu? Var ona da var ama onun 2 katı toprak altında eğer pencere yoksa iskan da yok. Konuşmalardan anladığım kadarıyla bütün bu işler yoğunluk ve çok çalışmaktan sabaha karşı 01:30 sularında oluyormuş. Meclis zabıtları ve çekilmiş videolar bunların delilidir. Peki bu durumlar kanunla düzenlenmemiş mi? diye sorulabilir. Bunun cevabını ve olacakları sonraki 3. Boyutta anlatmaya çalışayım. Bölüm 3: Gelecekteki boyutu, 3. boyut Bilim kurgu filmlerindeki gibi 3. Boyuta geldik. Ben bu işi hukuka taşıyacağım. Çünkü buradaki olaylar aslında tamamen 2960 sayılı Boğaziçi kanunun Kentsel Dönüşüm kisvesi altında Halka yutturulması ve zaten milletin hakkı olan 2960 sayılı yasanın bazı bölümlerinin bazıları için geçici delinmesiyle rant sağlanmasıdır. Bu olaydan standart vatandaşın çok azı yarar görür zaten. Üsküdar belediye başkanı Hukukçu kimliğiyle zaten bunları bilir ancak İBB Başkanı Kadir abinin imzasıyla yürürlüğe giren bu ve bu tip kararlar iptal edilse bile ruhsat verildikten sonra her ruhsat için ayrı iptal davası açılması gerekeceğinden, muhtemelen verilen ruhsatlar kazanılmış hak sayılacağından yani ‘’Atı alan Üsküdar’ı geçeceğinden’’ bu işlerin üzerine değerli halkımız ve namuslu insanlar su içeceklerdir. Atta Üsküdar dan geçirilen de Üsküdar dan ama ya süvari, o nereden, o nereden? ‘’Ne yazayım abilerime! Ne yazayım ablalarıma!’’ diye yakınan Sayın Ahmet Hakan ve diğerlerine sesleniyorum ve tarihe not düşüyorum. Bunca yavrumuz toprağa düşerek şehit olurken, millet geçim derdindeyken, ülkemiz bu durumdayken ve ancak bu şekilde yazılarla, İBB ve Üsküdar Belediye Meclis kürsüsünden sesimizi duyurmaya, milletin hakkını mahkemelerde savunmaya, haksızlıkları ortaya dökmeye çalışırken daha ne yapalım? Pes mi edelim? Vallahi de pes billahi de pes. Ercan Erdem |
|||||||||
|