Hükümetin sorumluluğu - 26/05/2016 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Yeni Başbakan kurduğu hükümetin misyonunu, Anayasal düzen bakımından, fiili durumu yasal hale getirmek olarak ilan etti.
Sistemi askıdaki/fiili halinden hukuki hale getirmenin şartı; fiili durumu kapsayacak yeni bir Anayasa yapmaktan geçiyor. Sadece, partili Cumhurbaşkanı'na yönelik bir Anayasa değişikliğinin, sistem sorununu çözmeye yetmeyeceği ve diğer hükümler bakımından sorunu daha da karmaşık hale getireceği biliniyor. Mevcut Anayasa'nın re'sen kadük hale getirilmesinin, yürürlükteki hükümlere göre, Cumhurbaşkanı sorumluluğu bakımından yasal bir karşılığı yok. Milletvekillerinin yasama dokunulmazlığına karşı Cumhurbaşkanlarının da görevleri ile ilgili işlemlerde, sınırsız /sorumsuz bir "dokunulmazlık" zırhı bulunmakta, istisnai sorumluluk alanları bakımından da (vatana ihanet vd.) doktrinde görüş birliği yok. Cumhurbaşkanları ile milletvekilleri arasındaki bu "eşitsiz" koruma kalkanı da ayrıca tartışılması gereken bir husus. Askıya alınan Anayasa düzen ile çelişen icraatlar bakımından yasal sorumluluk yürütme organı olan Hükümet'te. Başbakan, işlerin, mevcut "Anayasa"ya uygun yürütülmesi yükümlülüğünü taşıyor. Mesele, bir sistem sorunu olduğu kadar, Anayasal ve yasal sorumluluk konusu teşkil ediyor. Hükümetin birinci sorun olarak, "askıda anayasa" halini kabul etmesi, kendi sorumlulukları bakımından da aciliyet taşıyan bir gerçeğe işaret ediyor. Nehir Sevecen |
|||||||||
|