7 Ağustos'ta, demokrasi nöbetlerinin son günü olarak, büyük bir buluşma gerçekleşecek.
Cumhuriyet tarihinde bir ilk olarak,iktidar ve muhalefet yan yana birlikte görüntü verecek, her türlü, demokrasi dışı müdahalelere karşı oldukları mesajını aynı zamanda dünya kamuoyuna da iletecek. 15 Temmuz kalkışması, asker içindeki, emir komuta dışındaki, küçük bir azınlık "farklı mensubiyete sahip" asker kılıklılar tarafından yapılmış olmasına rağmen. TSK'nin itibarı gerekli ve yeterli bir özenle ayrıştırıluıp, korunmadı.. ayaklanma, kısa sürede bastırılmış olmasına rağmen,garnizonların, asker yerleşkesinin kapılarına, belediye ve kamu araçları yığıldı, asker ve aileleri dolaylı ve hatta zaman zaman doğrudan istiskal edildi..ancak 20 gün sonra araçlar uzaklaştırılıp normale dönüş başladı.. Darbeci unsurlar, ordunun kendi geleneği dışında hile ile askeri sisteme sokuldular, bazı ferasetsiz komutanların ihmaliyle ve zaman zaman da, " alnı secdeye değiyor" referansı ile , siyaset tarafından da korunup kollandılar.. Sonuç olarak, Tsk'nın manevi şahsiyeti ve maddi yapısı, bu" müştetrek ve müteselsil sorumluluk " altında zaafa uğratıldı.. Bugün kanun hükmündeki kararnamelerle alel usul yeniden nizam verilmeye çalışılan bu kurum, "peygamber ocağı"olarak kabul edilmesine rağmen, , hiç bir dönemde olmadığı kadar, 15 temmuz kalkışması ile,, prestij kaybetti.
Siyaset, "seyis" (at bakıcısı) kelimesi kökünden türemiş bir kavram, yürütme/yönetme sanatıını tanımlıyor.
15 Temmuz'da yabancı parmağı ortada, hem akbaba gibi bekleyenlere karşı, hem de, bu ülkenin milli ordusunun itibarını yeniden ihya anlamında.
"siyasert", Yenikapı'da Tsk'yı da kucaklayıcı bir mesajı, dünya aleme vermek sorumluluğundadır.


Gülden Serin