'Delisin'den' deli deli olmaya' - 19/09/2016 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Yeşilcay, mana olarak, toplumsal hafızada önemli bir yere sahip...
Değerler ile hayaller arasındaki dengeyi göz ardı etmeden , tamamen "insan sermayesine ve özveriye dayalı bir halk sinemasını simgeliyor... Sinemaya gönül vermiş emekçilerin fedakarlıkları ile yaşayan, güzel insanlar ile halkla buluşan, bütünleşen bir sinema... Herbiri ismen tanınan, küçük rollere inandırıcı hayatlar katanlar, önemli karakter oyuncuları, bütün imkansızlıklara rağmen dünya çapında iş üreten yönetmenler, ama illa da, baş rollerde oynayanlar... Aşklara, hayallere, umutlara can veren çok güzel, olağanüstü yakışıklı insanlar. Her biri, bir filmin ticari getirisini garanti etme etkisine sahip, yapımcıların yanında,sinema işletmecilerin yatırm yaptığı sanatçılar. Yeni kaybettiğimiz, Tarık Akan, Cüneyt Arkın ile birlikte, dönemin politik ambargosunu, işletmeci senetleri ile aşarak, "maden" filmini, çektiklerini ve halkın filme sahip çıktığını anlatırken, sadece bir filmin hikayesini değil, Yeşilçam'ın güzel insanlarının halktaki karşılığını da ortaya koymaktadır... Özetle,Yeşilçam sineması, özgün bir hakikattir.. bu gerçekte rol alanların, emeklerinin karşılığını ne kadar aldıkları, çok tartışmalı bir konudur...ama Yeşilçam 'da, sonuçta," bir heves bir kalas" fedakarlığı değil midir? Hababam Sınıfı, filminde, son sahnede, sene sonu konserinde, "delisin" şarkısına iştirak eden, Tarık Akan, Yeşilçam serüveninde, hayallerin arkasındaki hakikatlere ulaşmağa çalışmış ve "deli deli olma" filmindeki, (küçük kız çocuğunun eğitimini teşvik ederken )oyunculuğu ile gerçeğin kendisi olmuştur.. Ölümünden sonra ortaya çıkan tablo bu gerçeğin halktaki yansımasıdır ve gelecek adına umut vericidir... Hale Gözüpek |
|||||||||
|