İfade özgürlüğünün bir sonucu olarak Basın Özgürlüğü ve Muhalefet Hakkı, "demokratik toplum"un asli unsurları arasında önemli bir işlev görmekte.

İnsana bağlı temel hak katagorileri arasında olan- inanç ve kanaatlerin özgürce ifadesi- siyasi ve toplumsal düzlemde-, basın özgürlüğü ve muhalefet hakkı olarak ortaya çıkmakta.

Basın özgürlüğü; basın kuruluşlarının gazetelerin, baskı altında olmadan, hukuk içinde özgürce yayın yapmasının da teminatı olarak kabul ediliyor.

Haber alma, bilgi edinme hakkı bakımından, iktidar erkinin kullanımının eleştiri yoluyla denetlenmesine imkan vermesi ile, Basın Özgürlüğü, muhalefet hakkını da içermekte.

Anayasa Mahkemesi,basın özgürlüğü ile demokrasi arasındaki ihmal edilemez ilişki bakımından; "....demokratik bir sistemde,devletin eylem ve işlemlerinin, adli ve idari yetkililerin olduğu kadar basının ve aynı zamanda kamuoyunun denetimi altında bulunması gerekmektedir.

Yazılı işitsel ve görsel basın ,kamu gücünü kullanan organların siyasi kararlarını, eylemlerini ve ihmallerini sıkı bir denetime tabi tutarak ve vatandaşların karar alma süreçlerine katılımını kolaylaştırarak demokrasinin sağlıklı iişlemesini güvence altına almaktadır" yargısında bulunmaktadır.

Basın özgürlüğü sonuçta muhalefet hakkının da kullanılmasının önünü açmakta, demokratik denetim içinde, iktidar muhalefet arasında,demokratik bir denge makanizması tesis etmektedir.

Muhalefet hakkı, gelişen hak katagorileri bakımından bir insan hakkı olarak kabul edilme yolundadır, siyasal çoğunluğun sağlanması ve iktidarın meşruluğuna da doğrudan etkisi olan bir hak olarak, basın özgürlüğünü de kapsamakta...

Özgürlük ve hak olarak demokratik toplumu beslemekte ve etkilemektedir.
Devlet erkini kullanma bakımından,, iktidar, yeterli büyüklükte bir kapsama alanına sahiptir, Tekçi bir medya yapısı ağırlık kazanırsa ,-ki mevcut durumda işaretler artmaktadır-, çoğulculuk yerine çoğunlukçuluk sistemik bir sorun olarak, demokrasiyi tahrip edecektir.




Gül Denizci..