Genelkurmay Başkanı , komutanlar ile ege'de tartışmalı sularda, denizden ve havadan incelemelerde bulunmuş.. Niyetin; " gözdağı vermek" olduğu , yorumları yapılıyor, ..
Yunanistan, darbeci askerleri iade etmiyor, görüntülere bakılırsa, adeta "misafir" gibi ağırladı,, sözde yargılar gibi yaptı,..
Uzun zamandır, TC Devlet düzenine karşı suç işleyen, diğeer örgüt mensuplarını da iade etmiyor..
Suçlukların iadesine dair ikili anlşmaya rağmen bu tutumunda ısrarlı, gözüküyor ..
Adalet bakanlığı tekrar talepte bulunmuş,, kırmızı bülten çıkarararak , iadelerine, uluslararası nitelik kazandırıp, , baskı yapmaya çalışıyor....
Yetkililer, tehdit kokan beyanlar da bulunuyor,..
Tam da bu esnada, Genelkurmay'ın, ege'de arz-ı endam etmesi, ne manaya geliyor..,!!,,??
Ege denizindeki bazı adalar ve kayalıkların ,Yunanistan tarafından, uluslararası anlaşmalara aykırı olarak işgal edildiği ve Türk tarafının ,"gerekli önemde" müdahil olmadığı iddiaları var..
Bu iddialar göre, 1936 yılında,,T.C Devleti envanterine geçen ve politik haritalarda, Türk adaları olarak gözüken, 16 ada ve bir kayalık, Yunanlıların fiili işgali altında..
Lozan antlaşması, ve 1913 tarihli Londra antlaşması hükümlerine göre, bu adalar ve kayalık, T:C devleti müktesebatında..
Yunanistan ,yarattığı fiili durumdan hemen sonra, en üst seviyede (cumhurbaşkanı ve komutanlar) ziyaretler yaparak, fiili durumu savunan bir tutum içine girdi, pervasızlığını sürdürüyor..
Bu adaların bazıları, Aydın il sınırları içinde ve , sit alanı olmalarına rağmen, Kiliseler de inşa edilmiş....
Ortadoks kiliseler,Fener Rum Patriğinin,dini otorite alanı içinde oldukları için, Fener Patrikliği de, dolaylı olarak, fiili işgalin içinde....
Bugünkü fiili durumun ilk işareti, Aralık/1995 yılında, "Kardak kayalıkları" krizinder ortaya çıktı..
Kayalıklarda, karaya oturan Türk ticaret gemisi kaptanı, yunan karasularında olduklarıını ileri sürerek , yardım tekif eden , Yunan donanma gemilerine, kayalıkların, Türk karasuları içinde olduğu için, Türk Sahil Güvenlik Komutan komutanlığından yardım talebinde bulundukları itirazında bulunduğu için, Yunanıstan ,Türkiye'ye nota verdi ve karasuları iddiasında bulundu..Aynı gün, Türkiyede, karasuları iddiasında bulunarak nota'ya karşılık verdi..
Karasuları iddialarından doğan İhtilaf,neredeyse, iki ülkeyi sıcak çatışma eşiğine getirdi,kayalıklar , Türk savaş gemileri tarafından da abluka altına alındı..
Yunan işgaline karşı, SAT komandoları, batı Kardak kayalıklarına çıktılar ve Bayrak diktiler..
Türkiyenin kararlı tutumu sonucu,Yunanlılar ablukayı kaldırdılar ve kayalıklardan çekildiler..
Kardak kayalıkları krizi, Ege'de, egemenliği tartışmalı ada, adacık ve kayalıklar sorununun ne kadar hayati olduğunu ortaya çıkardı ve çözümsüz kaldı..
Yunanistan, batının yaramaz çocuğu olarak, her fırsatta , Türkiye aleyhine, Ege'de, doğu Akdeniz'de (Kıbrısta) , avanta elde etmeye çalışıyor..
Adalar ve kayalıklarda tek taraflı fiili durumlar yaratma çabaları, işgaller de bu zihniyetin sonucu ve normal şartlarda hizaya gelmeleri zor....
Komutanların "Ege turları"'ndan yeterli ders çıkaracak gibi görünmüyorlar..






Beyza Çıkrıkçı