KAZAN KAZAN - 14/03/2017 |
|||||||||
Tweetle |
|||||||||
Sayın Ahmet Hakan’ın 13 Mart Pazartesi günlü köşe yazısından bir alıntıyla başlayalım.
“Hollanda niye öyle yapıyor? Biz niye böyle yapıyoruz?” “Tam bir “win win” durumu... “Kazan kazan” yani... “- İşin kötüsü... Nazi kafalı bu herifin bu türden çıkışları, Hollanda ahalisinin medeniyetten ve insanlıktan nasibini alamamış kesimlerini etkiliyor.” Peki kim bu nazi kafalı herif? Sayın Hakan yazısında aşağıdaki girişle tanıtmış. “REZİL, KEPAZE, FAŞİST BİR HOLLANDALI PORTRESİ ADI: Geert... Soyadı: Wilders... Siyasi kimliği: Faşistlik, ırkçılık, rezillik, kepazelik, ahlaksızlık...” Bu Wilders ırkçı bir faşist görünüyor Sayın Hakan’ın anlatımıyla. Peki, Hollanda nüfusu ne kadar? Cevap: 2016 projeksiyonu ile 17.150.000 kişi yaklaşık. Peki, Hollanda seçmen sayısı ne kadar? Cevap: 13.500.000 kişi. Bunun %17 si ise yaklaşık 2.295.000 kişi. Şu meşjur PISA da okuduğunu anlamada Hollanda kaçıncı? Cevap: 15. Şimdi gelelim Türkiye’ye. Ancak elma ile elmayı armut ile armutu mukayese etmeliyiz değil mi? “Almanya Başbakanı Merkel'in sözcüsü Steffen Seibert, Erdoğan'ın Almanya ile ilgili sözlerine cevap verdi. Tavrı reddettiklerini söyleyen Sözcü Seibert, tarafların gereksiz eleştirilerden kaçınması gerektiğini belirtti. Almanya Başbakanı Merkel'in Sözcüsü, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bizim yönetimimizi Nazi dönemiyle karşılaştıran tavrını reddediyoruz" dedi. Sözcü ayrıca, tarafların gereksiz eleştirilerden kaçınması gerektiğini söyledi. Türk bakanların Almanya'da konuşmasına izin verilmemesini Nazi dönemi uygulamalarına benzeten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlerine de yorum getiren Seibert; bu tarz kıyaslamaların sadece "Nazilerin işlediği insanlık suçlarının önemini azalttığını" savundu. Seibert, Alman hükümetinin, bu benzetmeyi "şiddetle reddettiğini" belirtti.” (Gazeteler) Esasında Seibert’in açıklamasından, yapılan suçlamanın Nazilere yapılan suçlamadan ağır olduğundan bahisle esas Türkiye’den gelen bu söylemin ağırlığının Nazilerin suçlarını hafiflettiğini demeye getiriyor. Şimdi gelelim Hollanda ve Türkiye seçimleri üzerinden Win Win hesabına. Peki, Türkiye nüfusu ne kadar? TÜİK’e göre 2016 da 80.000.000 kişi yaklaşık. Peki, Türkiye seçmen sayısı ne kadar? Cevap: 58.000.000 kişi. Bunun %49,5 i ise yaklaşık 28.700.000 kişi. Şu meşhur PISA da okuduğunu anlamada Türkiye kaçıncı? Cevap: 50. “………Nazi kafalı bu herifin bu türden çıkışları, Hollanda ahalisinin medeniyetten ve insanlıktan nasibini alamamış kesimlerini etkiliyor.” Şimdi alın kâğıdı, kalemi elinize (esasında gerekmez ama) ve Sayın Hakan’ın yukarıdaki cümlesinden hareketle Türkiye ahalisi üzerinden bir empati yapın, PISA yı göz ardı etmeksizin yapacağınız hesaplamalar üzerinden mukayeseli bir şekilde belki referandum sonuçlarına bile ulaşabilirsiniz. Bu arada, Hollanda da yaşayan Türklerin nüfusu 462.000 ve seçmen sayısı 250.000 civarı imiş belki hesaplamalar için gerekebilir. Şimdi söyleyin bakalım referandum sonucu ne olur? Zaten bütün bu olanlar mağduriyet üzerinden oy devşirme amaçlı değil mi yani? Her iki ülke de beklenti Win Win üzerinden kazanmak. Seçim Mühendisliği işte böyle bir şey. Zaten güya 2 puan oynamış bile. ADALETLİ YARGIÇ |
|||||||||
|