SEVGİLİ okuyucularım, sınır komşumuz olan bir ülkeyi durup dururken, ortada bizim açımızdan hiçbir sorun yokken “Düşman” ilan ettik. Şimdi herkes soruyor:
“Suriye’ye girecek miyiz?”
Nah gireriz!
Senin kendi ülkende Kürtçü takımı başına bela olmuş, adamlar açıkça özerklik istiyor, Kürdistan sınırlarını çiziyor, hangi il ve ilçelerimizin onlara ait olduğunu, sınırın nereden geçeceğini açıklıyor ve sen hükümet olarak bütün bu kepazelikleri hiçbir şey yapmadan, yapamadan seyretmekle yetiniyorsun.
Bütün bunlar olurken, senin en büyük dostlarından biri yıllardan beri Suriye.
Suriye ile al gülüm ver gülüm ilişkisi içindesin.
Tayyip’le Eminanım Suriye gezileri düzenliyor, sonra Esad’la karısı birkaç kez Türkiye’ye geliyor. Bunlar aile boyu sarmaş dolaş fotoğraflar çektirip dostluk mesajları veriyor, “İki ülke arasındaki kardeşlik ilişkilerinden” dem vuruyor.
İki ülke arasında vize kaldırılıyor, sınırlar neredeyse tümüyle açılıyor.
Her yıl ortalama bizim 100 bin vatandaşımız Suriye’ye geçerken, onun iki katı Türkiye’ye geliyor.
Suriyeliler Türkiye’ye çok büyük para bırakıyor. Hatay, Gaziantep, Kilis başta olmak üzere bölgenin ticareti büyüyor. Simitçiden otobüsçüye, otelciden lokantacıya herkesin işleri tıkırında. Paralar oluk gibi Türkiye’ye akıyor.
Tayyip memnun, Esad memnun!
***
Ancak ortalıkta, Tayyip’in ruhunun bile duymadığı ......
Kaynak :
http://www.ilk-kursun.com/haber/101169
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.