Uludere faciasının üzerinden tam üç buçuk ay geçti.
Ancak bir arpa boyu yol bile alınamadı.
Ne savcılık soruşturması, ne Meclisin araştırma komisyonu olayın gerçeğini ortaya çıkarmaya yetiyor.
Çünkü aslında çok iyi bilinen bir gerçek açıklanmıyor.
Oysa sorular çok basitti. Tekrarlayayım:
Sınırdan sızma olacağı ihbarı kimden alındı?
Bu ihbar nerede değerlendirildi?
İhbarın doğruluğuna nasıl inanıldı?
Vur emrini kim verdi?
Saf saf bu soruları soruyoruz, ama cevap gelmiyor. Bizse geleceğini sanıyoruz. Milletvekilleri de, ki aralarında AKPliler de var, bir cevap alamıyorlar.
Asla da alamayacaklar.
Nedeni çok basit; çünkü açıklanması çok ciddi hukuki bir sonuca yol açacaktır. Ve bu hukuki sonucun kimi nasıl vuracağı da o kadar sır değil.
Uluderede olan nedir?
Bir ihbar gelmiştir. Buna göre sınırdan kaçakçı kılığına girmiş üst düzey bir PKK lideri ile eylem yapmak için hazırlanmış, silahlı bir grup geçiş yapacaktır.
Alınan karar ise şudur; kara birlikleri geri çekilmiş, sınırdan giriş yapanların yeri insansız hava araçları ile belirlenmiş ve savaş uçaklarına bunun koordinatları verilmiştir.
Jetler belirlenen koordinatları vurmuştur.
Şimdi gelelim hukuki soruna:
Jetlere kalkış emri verildiğinde belirtilen koordinatlarda ......
Kaynak :
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=444357&Categoryid=4&wid=142
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.