Mezhep çatışmaları |
|
Tweetle |
|
Küresel güçlerin Ortadoğu ve İslam dünyası üzerindeki paylaşım mücadeleleri her geçen gün biraz daha açığa çıkarken, bölge içi çatışma potansiyelleri de aktif hale geçiyor. Irak'ta başlayan mezhep çatışmaları şimdi bütün bölgeye yayılma istidadı gösteriyor. Belirtmek gerekir ki, çatışmalar sadece iç ihtilaflardan, tarihten gelen olumsuz mirastan kaynaklanmıyor, çatışmalarda uluslararası rekabet alanının Ortadoğu olarak seçilmesi önemli rol oynuyor. Özellikle Anglosakson güçler, İslam dünyasını "entegre edilmemiş boşluk" kabul edip, bölgeyi son bileşenlerine ayırıyor, her bileşeni diğerlerine karşı özerkleştiriyor, ona kendi üzerine kapanmasına yarayacak 'sert kimlik' kazandırıyor, sonra da her unsuru diğerleriyle çatıştırarak düzen vermek istiyorlar. Bölgemiz rengarenk bir bahçe gibidir, tarih boyunca farklı din, mezhep ve kavimlerden müteşekkil olarak büyük devletlerin siyasi ve idari şemsiyesi altında yaşamıştır; siyasi birliğin sağlanamadığı zamanlarda bile din, unsurların birbirleriyle barbarca çatışmalarının önüne geçebilmiştir. Bugün durum farklı, iki önemli sebep çatışma potansiyellerini artırmaya ve aktif hale getirmeye hizmet ediyor: Bunlardan biri, bölge içi farklı unsurların iktidar seçkinleri İslamiyet'i yeni bir toplumsal ve politik düzen kurucu referans görmekte zaaf gösteriyorlar. Diğeri dış güçlerin sonu felakete gidecek çatışmaları planlamada ve uygulamada sahip oldukları başarı katsayısının yüksekliği. "Yaratıcı kaos" doktrini çerçevesinde sürdürülen mezhep çatışmalarında Amerikalılar başrol oynamaktadırlar. Mayıs-2007 yılında konuşan eski bir Iraklı subayın itirafları dudak uçuklatıyordu. Ajan provokatör şöyle diyordu: "Bir gün Şiilerin yoğun olduğu Azamiye'de bir Şii, ertesi gün ...... Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1025 Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız. |
|
|
|
|
|
Bu köşenin diğer yazıları;
* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır. |