Bazılarımızda akıl tutulması görülüyor. Tuhaf sorular soruyorlar; MİT mensupları suç işlemişlerse, görevlerini kötüye kullanmışlarsa, onlardan hesap sorulmayacak mı? Burası hukuk devleti olacaksa, böyle olması gerekmiyor mu?
Bu soruları ortaya atarak, geçen hafta, -hafta sonu görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle görevinden alınan- özel yetkili savcının başlattığı soruşturmanın meşruluğunu savunur haline geliyorlar.
Bazılarımızın akıl tutulması, aynı çerçevede görevlerinden alınmış olan İstanbul Emniyetinin (eski) İstihbarat ve Terörle Mücadele şube müdürlerinin savunulmasına işi götürüyor.
Konuyu saptırmanın anlamı yok. Kıyamet, görevlerini kötüye kullandığı ve KCK içinde suça bulaştıkları iddia edilen MİT mensuplarının hukukun gereği olarak hesap vermeleri için Savcılık tarafından çağrılmaları nedeniyle kopmadı.
Kıyamet, Savcının görevini kötüye kullanarak- şüpheli sıfatıyla altını kalın çizgilerle çizelim; bilgilerine başvurulmak üzere değil şüpheli sıfatıyla MİT Müsteşarını, bir önceki MİT Müsteşarını, bir önceki MİT Müsteşarını ve Oslo süreciyle ilgili olarak iki MİT görevlisini çağırması ve soruşturma başlatmak ......
Kaynak :
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/19920147.asp?yazarid=215
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.