Başbakanın yumruklarımızı sıktık, dişlerimizi sıktık, sabrettik diye tanımladığı 28 Şubat süreci ile ilgili tutuklamaların başlamasından bu yana iki hafta geçti.
Bu süre içinde hiçbir şey yazmadım.
Katılmak durumunda olduğum birkaç TV programında ise konuyu genel hatlarıyla ele almaya çalıştım.
Çünkü benim 15 yıldır ahlâki ve siyasi açıdan ele aldığım daha çok kazanmak, daha güçlü olmak için vicdansızca operasyonlar yapılan bir sürecin, şimdi iktidar zehirlenmesine uğrayan bir kesimin intikam hırsıyla saçma sapan bir hale getirilmesini içime sindirmem mümkün değil.
Bunun adı intikamdır.
Üstelik dalga dalga yapılarak, bir anlamda tüm kompleksleri de tatmin etmeye yönelik bir intikamdır.
Kanıtı da bizzat bu intikam değildir açıklamalarıdır.
Başbakan, Beni hapse 28 Şubat attı derken bir çeşit intikam duygusu taşıdığını göstermiş olmuyor mu?
Cadı avına dönüşmesinmiş. Ama kimin ne yaptığı da ortaya çıkmalı imiş.
Kim kimi kandırıyor? Bal gibi intikam işte.
Bari herkes biraz dürüst olsa da Ben intikam alıyorum, var mı ötesi? diyebilse. Bu açıdan bakınca Mümtazer Türköne hiç olmazsa içinden geçeni açıkça söyleyecek cesareti göstermiş, eleştirmek değil kutlamak gerek.
28 Şubat dönemi ......
Kaynak :
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=445741&Categoryid=4&wid=142
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.