Türkiyenin askeri darbeler geçmişiyle yüzleşmeye başlamasında Ergenekon soruşturması tarihi önemde ve değerdeydi. Onunla başladık. 12 Eylül, Türkiyenin darbeler tarihinin en ağır sonuçlar vereniydi. O da soruşturma kapsamına alındı. Henüz nasıl gelişeceği ve nereye doğru yol alacağı net gözükmüyor ama olmaz, yapılmaz denilen şey, bir şekildi oldu ve yapıldı.
Askeri darbeler geçmişimizin en ağır sonuçlar doğuranı 12 Eylül ise, en sinsi olanı ve sivil toplumun dokularına nüfuz edeni 28 Şubat idi. Askerin doğrudan yönetime el koyması söz konusu olmadığı ve gece yatıp sabah darbeye uyanmadığımız, 28 Şubat bir sürece yayılarak gerçekleştiği için, farklı bir askeri darbe türü. Darbecilerin kendileri, eserlerini Postmodern Darbe diye nitelediler.
Ak Parti iktidarı, 28 Şubat soruşturmasına güçlü bir siyasi iradeyle destek verdi. Belki de bugüne dek rastlanan en güçlü siyasi irade ile. Öyle ki, 28 Şubatın simge ismi Çevik Birin gözaltına alındığı gün, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlundan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşeke uzanan yelpazede bir çok hükümet üyesi, 28 Şubatı soruşturmanın isabetini vurguladılar.
En önemlisi, Başbakan Tayyip Erdoğanın bu konudaki sağlam tavrıdır. Başbakan, Tamam cadı avı olmasına ama adalet de yerini bulsun. ......
Kaynak :
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20414098.asp?yazarid=215
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.