Uçurup, biçirip, göçüremeyeceksiniz... |
|
Tweetle |
|
17 Mayıs 2006'da Alparslan Arslan tarafından gerçekleştirilen Danıştay saldırısının, darbe teşebbüslerinin yargılanması davalarında hayati bir yeri var. Denilebilir ki, Ergenekon davasının dönüm noktası bu saldırıdır. Önceki gün, "Danıştay saldırısında kamera kayıtlarının silinerek delillerin karartıldığı" iddiasına yönelik soruşturma kapsamında hazırlanan iddianame kabul edildi. Danıştay'ın güvenliğini sağlamakla görevli eski OYAK Güvenlik Genel Müdürü Orhan Çoban'ın da bulunduğu 6'sı tutuklu 10 sanık cinayetten sorumlu tutuldu. İddianamede; sanıkların OYAK Güvenlik şirketi tarafından Danıştay binasına kurulan ve olay tarihinde sökülen kayıt cihazına müdahale ederek, görüntüleri geri getirilemeyecek şekilde sildikleri, saldırı öncesi sökülen cihaz yerine yeni bir cihaz taktırmayarak saldırı günü görüntülerin kaydedilmesini engelledikleri belirtildi. Sanıklar, saldırıdan sonra, delilleri karartmaya yönelik toplantılara da iştirak etmişlerdi. İddianamede yer alan 17136 No'lu iletişim tespit tutanağında, iki sanık arasındaki çok ilginç bir konuşmanın kaydı da var. Biri soruyor: "Siz ne yaptınız?" diğeri cevap veriyor: "Uğraşıyoruz, biz de şimdi imajları alıyoruz, ondan sonra işte uçurup, biçirip, kaçırıp, göçüreceğiz, test edeceğiz." Bu ifade, şu anda Ergenekon dostlarının, devam eden bütün davalar için yapmaya çalıştığını anlatıyor: Uçurup, kaçırıp, göçürüp sulandırarak, bulandırarak, özünden uzaklaştırarak, davalara itibar kaybettirmek ve demokratikleşmenin tekerine çomak sokmak... Zamanında da yazdım. Ergenekon ...... Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1038 Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız. |
|
|
|
|
|
Bu köşenin diğer yazıları;
* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır. |