Toplumla aydın arasında daima gergin bir ilişki vardır.
İki birbirine zıt isteği aynı anda içinde barındırır toplum.
Olduğu gibi kalmak ister ve değişmek ister.
Aydın da, değişmek isteyen toplumun kendi içinden, kendini değiştirmesi için çıkardığı kesimdir.
Büyüyen bir ağacın, güneşe doğru uzanan en ucundaki dallarıdır aydın.
Aydın, toplumu değişmeye zorlar, toplum bir yanıyla bundan hoşlanır, bir yanıyla da bundan nefret eder.
Aydın, bir görev olarak üstlenmez değiştirmeyi.
Onun varoluş biçimi zorlayıcıdır.
Gerek Kemalistler, gerekse dindar muhafazakârlar aydın kavramını bilgiyle ilişkilendirirler.
Onlara göre bilgili insan aydındır.
Bilgi ......
Kaynak :
http://www.taraf.com.tr/ahmet-altan/makale-aydin-dusmanligi.htm
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.