Selahattin Duman
04.05.2012
E-Posta
Lafım beni tüketen Koreli firmaya.. Bu memlekette tüketici hakları ile insan hakları insan sıfatına girip aralarında güreş tutsalar.. Davaları Avrupaya taşan, sabıkası buradan köye yol olan yerli insan hakları bu güreşi kazanır..
Köşe yazarı esnafının markalara, kuruluşlara dokundurması hassas bir konudur..
Bir fiskecik dokunursun, ses titreşimlerini ölçen diyapozon aleti gibi dalga dalga inler.. Çınlaması, tınısı kulaklardan gitmez..
O ana kadar fukara tüketicinin feryadını duymayanlar birden hassaslaşırlar..
Telefonlar çalar.. Firmanın ya da markanın yazarın egosunu tatmin edecek çapta bir yetkilisi hassasiyet numarasına yatar..
Sana meselenin özünü anlatmaya çalışır..
Her ne kadar bazı talihsizlikler yaşanmışsa da mesele çözülmeyecek gibi değildir..
Tabii o köşecinin şikâyeti neyse, onun sesini kısacak bir hediye.. münasip dille teklif edilir..
Lafı uzatmazsan sorunu çözeriz.. politikasıdır bu..
***
Baştan söyleyeyim..
Samsung nam kuruluşun; hani televizyondan akıllı bilmem neye kadar her bir şeyi üretip serbestçe pazarlayan Güney Kore firmasının her türlü barış teklifine kapalıyım..
Televizyon karşısında geçen ömrümden ......
Kaynak :
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=447913&Categoryid=4&wid=1
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.