Bir kötümser gün yaşadım ki.. Musalla taşının üzerinde bir tabut var.. Bayrağa sarılı.. İçinde Cüneyt yatıyor.. Büyük sanatçı, büyük insan, büyük dost Cüneyt.. Herkesin, en çok da Tilbe'nin sevgilisi Cüneyt.. Benden küçük.. Benden hareketli, benden dinamik.. Harıl harıl İstanbul Tiyatro Festivali'ndeki galasına hazırlanıyordu.. Gitti..
O tabutun içinde, ben dışındayım..
..Ve o an içimden konuşmak geldi Cüneyt'le..
"Yahu" dedim, "Sen mi daha talihlisin, ben mi, bilmiyorum!.."
Bir tabutun içindekine gıpta edişim ilktir..
Ben ki, hayat boyu çevresine "Umut" aşılayan, ben ki "Bitmeden bitmez" diyen Hıncal..
Niyedir, bu üzerime çöken kötümserlik..
Bu ülkede güç sahipleri Tiyatro'nun üzerine kâbus gibi çöker, Tiyatronun kellesini kopartmak isterken, tam da o günde, bu ülkenin en iyi tiyatrocularından birinin sanki ......
Kaynak :
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/uluc/2012/05/05/bir-kotumser-gun-yasadim-ki
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.