Sene 1974
9 yaşımdayım.
İstanbulda bir Kuran kursunda talebeyim.
Kursta küçük çaplı politik bir gösteri yapılıyor.
İlk kez orada işitiyorum sloganı:
Zincirler kırılsın / Ayasofya açılsın.
Sene 1976
12 yaşımdayım.
Bir teyp kasedinden Necip Fazıl konferansı dinliyoruz.
Şiirli, gaza getirici, uzun cümlelerle dolu bir konferans
Alkışlarla kesiliyor.
Konusu: Ayasofya
Konferans tepeden tırnağa Ayasofyanın müze yapılmasına mübalağalı tepki, ibadete açılmasınaysa mübalağalı özlemle dolu
1970lerin sonuna kadar İslami kesimin değişmeyen gündemidir Ayasofya
Herkes bambaşka gündemlerin peşinde koşarken İslami kesimin başlıca konulardan biriydi Ayasofyanın müze yapılması.
Necip Fazıl konferansları, Mahzun Mabet: Ayasofya adlı kitaplar, Ayasofya konulu şiirler
Hepsi Ayasofyanın müze yapılmasını İslami kesim açısından büyük felaket durumuna getirmiştir.
Haksızlıkların, ihanetin, yenilginin, ötekileştirilmenin sembolü gibi bir şey
Sonra 1980ler geldi.
İslami kesimin entelektüelleri, muhafazakâr sağ anlayıştan sıyrıldılar, kendilerine özgü bir yol ......
Kaynak :
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20490497.asp?yazarid=131
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.