Tek laiklik 1 |
|
Tweetle |
|
Yeni bir anayasa hazırlığını yaşamakta olduğumuz günlerdeyiz. Başından beri savunduğumuz tez şu: Yeni bir anayasa, temiz beyaz bir sahifeyi önümüze koyup üzerinde mutabakata varacağımız maddeleri bir bir yazabilme iradesini göstermektir. Süreci karşılıklı anlayış, hoşgörü, anlama-dinleme şölenine çevirmek gerekir. Takip edilecek yegane yöntem "rıza ve müzakere" olmalı. Tabii ki herkesin kırmızı çizgileri var, herkes çizgilerini anayasa metni haline getiremeyebilir. Bu durumda "ittifak edilen maddeler anayasada yer alır, ihtilaf edilen konular gruplara, grupların sivil-medeni alanlarına bırakılır". Bu Batılı demokrasilerin bilemediği çözümdür. Yazım sürecinde yegane kırmızı çizgi "nefret, şiddet ve teröre davet, tahkir ve tahrik, ben beğenmedim iç savaş çıksın" olmamasıdır. Sıradan insandan en tepedeki yetkiliye kadar herkes hoşumuza gitmeyen her fikir ve öneriyi orta yere getirmeli. Başbakan R.Tayyip Erdoğan, siyasi bir şahsiyet olarak kırmızı çizgileri bir kere daha belirtirken "tek din" dedi: Bilindiği üzere Başbakan sıkça "Tek devlet, tek bayrak, tek vatan, tek millet" der, arkasından "etnik milliyetçilik, dini milliyetçilik, bölgesel milliyetçilik"i de eklerdi. Bu sefer kırmızı çizgilere "tek din"i de ilave etti. Anlaşılır sebeplerle ve doğal olarak laik kesimden tepkiler geldi. Bunun üzerine 5 Mayıs 2012 Adana konuşmasında "üzerinde çalıştığımız ilkelerimizden bahsettim, dört tane temel çizgi... Üçüncüsü tek dindir. Dil değil, din, din. Bunu söyledik." Laik kesim yine anlaşılır sebeplerle ve doğal olarak tepki gösterdi. Ancak "demokratikleşme süreci"nde öncü ...... Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1025 Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız. |
|
|
|
|
|
Bu köşenin diğer yazıları;
* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır. |