Kitlelerin narkozu |
|
Tweetle |
|
Futbolun basit bir saha oyunundan ibaret olduğunu sanmak büyük safdillik. Haftanın yedi gününde ve günün her saatinde insanlar futbol konuşup duruyorlar. Kahvehanelerde, berberlerde, alışveriş merkezlerinde, ayaküstü sohbetlerde veya aile ziyaretlerinde belki de en çok konuşulan konulardan biri futbol maçları, maç sonuçları, maç sırasında futbolcuların pozisyonları, yaptıkları transferler, sporcuların magazin medyasına konu olan hayatları, aşkları vs.'dir. Bunun cami cemaatini de içine çekmiş olması önemlidir. 2007 yılında Mekke'de maç için tavafa gitmeyen, televizyonda maç seyrederken -üstelik ihramda iken- etmedik küfür bırakmayan onlarca hacı adayına rastladım. Olup biten yeşil sahada meşin topun futbolcuların ayağında dolaşması ve birilerinin rakip kalenin filelerine topu göndermesiyle başlayıp bitmiyor. Öyle olsaydı, insanların stresle geçen gündelik hayatlarının bitiminde zamanlarının küçük bir bölümünü -ki aslında zaman bize verilmiş bir emanettir ve her anının hesabını varlık aleminin sahibine vereceğiz- maç seyrederek geçirmelerini, bu sayede zihinlerini dinlendirmelerini bir şekilde "tolere etmek" mümkün olabilirdi. Ama mesele bu kadar basit değildir, mesele yorgun insanların zararsız olarak kendilerini dinlendirdikleri, bir parça heyecan duyup eğlendikleri bir konunun çok daha ötesindedir. Giderek bütün dünyada kitleleri içine, milyonlarca insanı sahalara veya ekran başına çeken bu spor dalının politik olduğu kadar, toplumsal, ruhsal ve aynı zamanda ekonomik boyutu var. Bir maç birden fazla kalemin üretimi, dağıtımı mübadelesi ve tüketimiyle yakından ilgilidir. Dile kolay, küresel çerçevede sektörler sıralamasında futbol ...... Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1025 Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız. |
|
|
|
|
|
Bu köşenin diğer yazıları;
* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır. |