Silivri Cezaevini Bakan eşliğinde gezen gazetecilere Yazdıklarınızda hükümlü yok, tutuklu yok, kısacası insan yok deniyordu ya
İşte o eksiklik, bu kitap aracılığıyla giderilebilir
Geçen akşam Soner Yalçının Samizdat adlı kitabını aldım elime.
Bir başladım okumaya
Son sayfasını okuduğumda sabah olmuştu.
Su gibi akıp giden bir kitap bu...
ARAMADAN CEZAEVİNE
Sabahın 08.00inde Sonerin evinin kapısının polisler tarafından çalınmasıyla başlıyor kitap...
Evde arama, Emniyete götürülme, Emniyette gözaltı, sağlık kontrolü, savcının ifade alması, hakimin huzuru, tutuklanma, Metris Cezaevi ve Silivri Cezaevi
Bütün bu süreçleri de kapsayan ilk 29 günü anlatıyor Soner.
Çok içten bir dille
Olanca insaniliğiyle
EKSİK TAMAMLIYOR
Silivri Cezaevini Bakan eşliğinde gezen gazetecilere, Yazdıklarınızda hükümlü yok, tutuklu yok, kısacası insan yok deniyordu ya
İşte o eksiklik, bu kitap aracılığıyla giderilebilir.
Biz boş hücreleri, insansız havalandırma alanlarını, kocaman yemekhaneyi, küçük kütüphaneyi, ıssız bilgisayar odasını anlatmıştık.
Aynı yerler bu kitapta da anlatılıyor.
Ama eksiklik giderilerek
İçine insanı ve insani bakış açısını koyarak
Bizim eksiğimizi bu kitapla tamamlayabilirsiniz.
BAŞKA EKSİKLER
Üstelik kitapta
Sadece bizim eksiğimiz tamamlanmıyor, başka eksikler de tamamlanıyor.
Soner Yalçının kaleminden Ergenekon süreciyle bir hesaplaşma da var.
Eğer Ergenekonu Şamil Tayyarın, Mehmet Baransunun kaleminden okumuşsanız, sakın onlarla yetinmeyin.
Soner ......
Kaynak :
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20589629.asp?yazarid=131
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.