Hepimiz Uludereyi konuşuyorduk:
- İÇİŞLERİ Bakanı temel hedef haline gelmişti.
- AK Parti Sözcüsü, Bakanın sözleri için insani değil demişti.
- Yandaş basının köşelerinden bile Uludere konusunda aykırı sesler yükseliyordu.
- Başbakan susun diyor ama kendi destekçilerini bile susturamıyordu.
- İçişleri Bakanının istifası isteniyordu.
* * *
İşte tam bu noktada...
Başbakan Erdoğan, dâhice bir planı devreye soktu.
Herkesin üzerine atlayacağı türden bir kıtır attı ortaya.
Dedi ki:
Kürtaja karşıyım / Sezaryene karşıyım.
Dikkat!
Sadece kürtaja karşıyım demedi Başbakan...
Çünkü böylesi bir kıtır beklenen etkiyi uyandırmaz, Batıda muhafazakâr partiler de kürtaja karşı çıkarlar, ne var bunda? falan denilerek geçiştirilebilirdi.
İşte bu nedenle araya sezaryenle doğum meselesini de karıştırdı.
Kıtırı alabildiğine sağlamlaştırdı yani.
* * *
Beklenen şuydu:
Ortalık karışacak, uzmanlar kapışacak, CHP kürtaj ve sezaryen yanlısı bir tutum alacak, sezaryenle ......
Kaynak :
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20640915.asp?yazarid=131
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.