Sevgili okurlar; geçtiğimiz haftayı Uludere tartışmaları ile geçirdik. Bu tartışmaların daha da süreceği görülüyor. Çünkü iktidar bu konuda belli ki kendini çok sıkışmış hissediyor. Bu olayı bir kırılma noktası olarak görüyor ve doğruları söylemekten kaçınıyor. Bunun yerine olay yargıda demekle yetiniyor,
Hangi yargı bu
Uludere konusunda savcılığın bir soruşturma açtığını ve şimdilik bölgedeki askeri ve sivil kişilerin ifadelerini aldığını biliyoruz. Ancak bir savcılığın harekete geçmesi için bir şikayet veya suç duyurusunda bulunulması gerekiyor. Şikayetçi kim, suç duyurusunu kim yaptı, bilen kimse var mı acaba?
Kürtaj- Uludere
Uluderedeki inanılmaz olayı tartışırken ve bir sonuç alamazken, Başbakanın bir anda kürtaj tartışması açması ve hatta bunu Uludere ile benzeştirmesi herkesi çok şaşırttı. Sanıyorum Başbakan bir yandan kürtajı bir dinsel öge olarak önümüze koyarken Uludere olayını da biraz sulandırmak istiyor.
Türkiyede kürtaj konusu çok tartışılan bir konu değil. Ama Başbakan bir anda konuyu gündeme soktu. Şimdi medya üzerinden müthiş bir kürtaj savaşı başladı. İşin kötüsü, yanlış bir çıkışa verilen cevaplar toplumda sanki ortalıkta kürtaj savunucuları varmış gibi yine çarpıtılmış bir algı yaratıyor.
Böyle bir tartışma yoktu
Oysa Türkiyenin bir kürtaj sorunu yok. Her şey yasalarla belirlenmiş durumda. Yasadışı olanın önüne geçmek o kadar kolay değil ama çeşitli nedenlerle çocuklarının olmasını istemeyenler yasal çerçeve içinde verilmiş izinlerden yararlanıyor. Toplumun da bu konuda ......
Kaynak :
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=453514&Categoryid=4&wid=142
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.