Her cezaevi, bin bir hasretle doludur. Hüzün fışkırır koğuşlardan. Zaman zaman da umut. Biz mahkemede sadece sanıkları görürüz, davalara odaklanırız ama, onların ardında gözyaşı döken aileleri vardır: Anneler, babalar, eşler, evlâtlar, kardeşler, dostlar gün sayar. Ve zaman, ağır çekim bir film gibi bir türlü geçmek bilmez. Kavuşma anı, ertelendikçe ertelenir...
Ergenekon davasını ülkemiz adına önemsiyorum. Ama, işin insani boyutunu görmezden gelemem. Görmek istesem dahi, vicdanım elvermez. ......
Kaynak :
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ilicak/2012/05/29/ergenekonda-zorluklar
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.