Abdülkadir Selvi
29.05.2012
E-Posta
Tuhaf bir dönemdi.
Cumhurbaşkanlığı döneminde Demirel'in danışmanı olan Cüneyt Arcayürek'in Köşk'teki günleri anlattığı kitabından okumuştum.
İnanamamıştım.
Olayın merkezindeki isme, Hikmet Çetin'e sormuştum.
Doğrulamıştı.
Demirel'in Köşke çıktığı, DYP-SHP koalisyonunun başına Tansu Çiller'in geçtiği dönemdi.
Ancak Refah Partisi'nin yükselişi sürüyor, ordu içinde 28 Şubat öncesi oluşumlar hazırlanıyordu.
Hava Kuvvetleri Komutanı Ahmet Çörekçi'den dikkat çekici sinyaller alınıyordu.
19 Mayıs 1995 günüydü.
Tansu Çiller, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'e yarım ağız, "Haberiniz olsun, İran'a harekat yapacağız" dedi.
Hikmet Çetin,"Bu bir savaş nedeni olur" diye itiraz etti.
Tansu hanım, "Sınırımızın hemen dibinde PKK kampı varmış, orayı vuracağız" diye üsteledi.
Hikmet Çetin, Cumhurbaşkanı Demirel'in haberinin olup olmadığını soruyor, "Haberi var" karşılığını alıyor.
Ama önce Erdal İnönü ile konuşuyor. Sonra Cumhurbaşkanı Demirel'e çıkıyor. İkisinin de haberinin olmadığı ortaya çıkıyor. "İran'ı vurmak üzere havalanan uçaklar, geri ......
Kaynak :
http://www.yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=32604&y=AbdulkadirSelvi
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.