Obama, Mart ayında önündeki mikrofonun açık olduğunu unutup, Rusya Devlet Başkanı Medvedeve, Bu benim son seçimim olacak. Kasım ayına kadar bana zaman tanıyın, ondan sonra daha esnek olabileceğim demişti
Obamanın sözünü ettiği, en başta İranı ilgilendiren füze savunma sistemi konusuydu ama Kasıma kadar bana müsaade sözleri, Amerikan politikasında 2012 yılındaki hareketsizlik mesajını ifade ediyordu. Bu hareketsizlik en fazlasıyla Suriyeye ilişkin olarak kendisini ortaya koydu.
Obama yönetiminin bu zaafından cesaret alan herkes, aklına eseni yapmakta serbest hissediyor; başta Orta Doğunun zalimleri. Arkasına Rusyayı ve İranı alan Suriye diktatörü Başşar Esad ise bu zalimlerin en başında geliyor.
Ne var ki, Hula katliamının ardından yönetimi eleştiren salvolar ardı ardına, Obamanın göz ardı edemeyeceği yayın organlarından gelmeye başladı. Washington Post, dünkü başyazısında konuya ABD Suriye hakkında ne yapmalıdır başlığıyla cepheden girdi. Etkili The Economist dergisi de, Hulada Dehşet başlıklı yazısıyla Washington Postun eleştiri ve önerileriyle kesişti.
Gelinen nokta, Türkiyeyi de çok yakından ilgilendiriyor, zira, giderek Suriye topraklarında bir tampon ......
Kaynak :
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20676827.asp?yazarid=215
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.