Sevgili okurlar; geçen hafta nur topu gibi bir kürtajımız oldu. Başbakanın nüfusla ilgili uluslararası bir toplantıda lafı kürtaja getirmesi ülkede derin tartışma hatta çatışmalara neden oldu. Herkes bir anda jinekolog kesilirken, polisler de kadınları zevkle coplamaktan ve gazlamaktan geri kalmadı.
Dindar Türkiye
Tayyip Erdoğanın dindar-kindar gençlik söylemiyle yüreklere düşen Türkiye bir din devletine mi gidiyor? sorusu artık giderek resmiyet kazanıyor. Artık şurası bir gerçek ki iktidar zihniyeti Türkiyeyi hızla bir din devletine dönüştürme yolunda çok ileri adımları hiç çekinmeden, cesaretle atıyor.
Kürtaja din vurgusu
Medya üzerinden yapılan tartışmalarda kürtajla ilgili en önemli vurgu, başta İslam olmak üzere din üzerinden yapılıyor. Uzman olan olmayan birçok kişi kürtajı öncelikle dinsel - ahlâksal açıdan değerlendiriyor ve kitaba aykırı olduğunu, cinayet olarak algılanması gerektiğini söylüyor.
Mahalle baskısı
Kürtaj tartışmasını din üzerinden sürdürenler en popülist yöntemi kullanarak mahalle baskısı olgusunu dile getiriyor. İnsanın özgür iradesi ile karar vermesi gereken bir konu dinsel kurallar anılarak anlatıldığında, cevap vermek isteyenler zorda kalıyor. Laiklik vurgusu alayla karşılanıyor.
Ne mahzuru var?
Kürtajı dinsel açıdan ele alanlar, karşı çıkanlara Din yaşamın temeli değil mi, sizce ne mahzuru var? diye sorarak geniş kitlelerde ......
Kaynak :
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=455210&Categoryid=4&wid=142
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.