Tayyip Erdoğan-Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesinden, Kürt sorununun çözümü için iyimserlik mi üretmeliyiz; yoksa bundan bir şey çıkmaz diye bakıp, omuz mu silkmeliyiz?
Ne o, ne diğeri. Böyle bir görüşmenin, hükümetin Uludere performansından, Başbakanın son beyanlarından sonra ve tam da Kürt sorununa çözüm arayışı üzerinden yapılıyor olması olumlu bir gelişme. Üstelik, bu, bu konuda Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasında ilk kez gerçekleşiyor.
Bir başka olumlu gelişme, CHPnin konuya, üstelik çözümün somut yöntemi üzerinden Kürt sorununa dahil olması. Bugüne dek böyle hiç yapmadı. Kürt sorunu yıllarca tarafları Devlet ile devlete karşı silahlı ayaklanmaya girişmiş PKKnın aralarında çözülemeyen bir halde karşımıza çıkarıldı. Ya da asker-güvenlik güçleri ile PKK ve giderek son zamanlardaki görüntüsüyle Ak Parti iktidarı ile PKK-KCK-BDP çizgisinin bir mücadelesi gibi.
CHP, bu görüntüde devletin içinde ve çok kez devletin sivil siyasi örgütlenmesi rolündeydi ve çözüm için hiçbir anlamlı girişimin içinde bulunmadı. Bulunmadığı için de, bölgede, Güneydoğu ve Doğuda silindi, gitti.
Bu ......
Kaynak :
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20701247.asp?yazarid=215
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.