Selahattin Duman
06.06.2012
E-Posta
Kastamonu yazıları- 2
Hani Nevşehirli trenle Haydarpaşaya inip karşıya geçince Buranın adı ne? diye sormuş.. Kadıköy cevabını alınca da Hay bizim oraya yeni şehir, buraya da köy diyenin.. diye başlamış saydırmaya.. Aynen bizim halet-i ruhiyemiz..
Doksan bin nüfuslu Kastamonu, göç dalgalarının etkisiyle hormonlu salatalık gibi büyüyen diğer Anadolu şehirlerinden farklı..
Afyon, Aydın, Kütahya, Konya, Manisa, Tekirdağ.. Bu saydıklarım sıkça gezip de şehir halini kaybettiğime tanık olduğum yerler..
Çığırından çıkmış Bursayı, Eskişehiri, Diyarbakırı, Mersini saymıyorum bile..
Her biri betondan birer höyük olmuş..
Geçmişe dair dokular yok edilmiş.. Yerlerini beton âşığı ahalimizin çok övündüğü (!) TOKİ işi yerler işgal etmiş..
Batıda kısmen Çanakkaleyi, kuzeyde ise Kastamonuyu bunlardan ayırıyorum..
Sakine teyzenin oğlu Burakın dediği gibi Kastamonu küçüktür ama şehirdir..
***
Vilayet binası Osmanlı devrinden kalma.. Kapısının üzerinde eski yazı Vilayet Dairesi yazısı hâlâ duruyor..
Önündeki anıta bakan binanın solunda yine Abdülhamid devrinden kalma Mekteb-i Mülki İdadisi binasını görüyoruz..
Bugünkü dille Mülki amir ......
Kaynak :
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=455788&Categoryid=4&wid=1
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.