Selahattin Duman
09.06.2012
E-Posta
Kastamonu yazıları - 4
Vedat Milor Bey, taaa Amerikalardan gelip İzbeli Konağında kahvaltı edecek.. Bunu hem gazetesinde hem de televizyon programında anlatacak.. Ben de taaa oralara kadar gideceğim, konağı görmeyeceğim.. Bir yanlarım duluk gibi şişer..
Memleketimizin, kendi kendisini yetiştiren tek gurmesi Vedat Milor Bey de olmasa Kastamonu Mutfağı denen şeyden de İzbeli Çiftliğinin meşhur kahvaltısından da haberimiz olmayacaktı..
Bu aymazlık bizim gibi orta sınıf ahalisinin işi..
Yoksa zengin takımı işin çoktan farkına vardı.. Koçtan Sabancısına, Eczacıbaşından Boynerine kadar buraya koşturup o lezzetleri taam etmeyen kalmadı..
Bunlar lezzet kovalayıcıları..
Bir de Moda nerede, ben orada.. takımı var ki bunların para keseleri de heybetlidir lakin ağız tadı dedin mi orada nasipsizdirler..
Bu saydıklarım bir yere gitti mi onlar da iki vakte kalmadan arkalarından seyirtirler..
***
Şöyle açıklayayım..
Cope Luvac diye bir kahve var.. Dünyanın en seçkin kahvesi olarak bilinir, onun için de en pahalısıdır..
Bu kahvenin çekirdeği diğer yerlerde yetişen çekirdeklere üç ......
Kaynak :
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=456513&Categoryid=4&wid=1
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.