Başbakan durup dururken bir kürtaj tartışması başlattı.
Yetmedi, gidip bir de Uludereye bağladı.
Kürtajın cinayet olduğu özellikle vurgulandı.
Ama asıl tartışma dine kaydırıldı.
Bu bir tuzak. Çünkü en aklı başında kişiler bile ekranlarda ama dinimizde böyle diye işi başka tarafa çekenlere karşı savunma yapmak durumunda bırakıldı.
Sonuçta öyle bir hava yaratıldı ki, sanki laik düşünceye sahip, cumhuriyetçi Atatürkçü kesimler, sırf dini nedenlerle kürtajcı, dinine bağlı olanlar ise kürtaja karşı gibi sunuldu.
Bir ülkeyi her konuda ikiye bölme tuzaklarından biri bu.
Konuyu dini açıdan ele alıp bir tür beyin yıkama ve propaganda yapmak isteyenler bir de sulandırma formülü buldular ki müthiş.
Kürtaj konusunu tecavüz örneği vererek tartıştılar ve kadın tecavüze uğrayıp hamile kalsa bile bu çocuğu doğurmalı, çünkü dinimize göre rahme düşen cenin yaşayan varlıktır, tecavüz nedeniyle bile olsa aldırmak cinayettir dediler.
Örnek olarak da Bosnada Sırp katillerin, Irakta Amerikan askerlerinin tecavüz ederek hamile bıraktıkları kadınları örnek gösterdiler.
Şu saptamayı yapmamız gerek.
Türkiyede kürtaj yasası 1983 yılında çıkarıldı.
O yasa çiftlerin istemedikleri çocuklara karşı alabilecekleri önlemleri içeriyordu.
AKP iktidarı 2005 yılında yasayı ......
Kaynak :
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=457416&Categoryid=4&wid=142
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.