Mehmet Ali Birand
14.06.2012
E-Posta
Kim ne derse desin, Kürtçe'nin okullarda seçmeli dil olarak öğretilmesi kararı, tarihi bir adımdır. BDP ve PKK yetersiz görüyorlar, ana dilde eğitim konusunda ısrar ediyorlar. Taleplerini en üst düzeyde tutmak istiyorlar. Kendi taktiksel hesaplarından dolayı haklı olabilirler. Ancak Türkiye'nin bu kararla yepyeni bir süreç başlattığını da kimse reddedemez.
Fazla değil, özellikle 1980-90'larda sokaklarda Kürtçe konuşan avı vardı. Duvarlara Kürtçe yazı yazmak en büyük suçlardan biriydi. Mahkemelerde, Türkçe bilmeyenler kendilerini savunamazlardı. Tam anlamıyla bir dil savaşı yaşanırdı. 12 Eylül yönetiminin en sert inkar politikalarından biri buydu.
Bırakın konuşmayı, Kürtçe müzik dinleyeni dahi polis kovalar ve yakaladımı hapse atardı. Hiç unutmam, Diyarbakır'da bir taksiye binmiştim. Şöför bir kaset koydu ve daha ilk namelerle birlikte hemen çıkardı. Kürtçeydi. Bana döndü "Abi ......
Kaynak :
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20756860.asp?yazarid=69
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.