Selahattin Duman
21.02.2012
E-Posta
Bugün sırada en yeni tekniklerle yapılan bir göz ameliyatını anlatmak var.. Bıçağın altına yatan da benim anlatan da.. Literatürde teknik deyimler eksik.. O yüzden operasyonu bildiğim gibi tarif ediyorum, içine hissiyatımı da katarak..
Özet: Fiili görme özürlü olduğunu kabullenmekte zorluk çeken yazar, son olarak yolu ikiye ayıran kukaların üzerinden aracı ile geçince durumu kabullenir..
Göz kontrolünden geçmeye razı olur..
Muayeneler sonucu yazarın görmediği, sadece görür gibi yaptığı ortaya çıkar..
Ve yolun ucu ameliyata kadar gider..
Sosyal sorumluluk sahibi yazar bunun üzerine bizzat yaşadığı damdan düşme tecrübesini, diğer damda gezinenlere faydası olsun diye anlatmaya karar verir..
***
Etilerdeki Dünyagöz Hastanesinin ameliyathanesi, giriş katının bir altında..
Ameliyata gidecek kişiyi önce bir odada anadan üryan soyuyorlar..
Donundan çorabına her şeyini çıkarttırıyorlar.. Bir gömlek giydirip tekerlekli sandalyeye oturtuyorlar..
Bu aşamada İç çamaşırımı niye çıkarıyorum? itirazı fayda etmiyor..
Belki de gönül çakralarını açtığı iddia edilen Üçüncü göz.. efsanesi bu kararda etkili.. O göz deliğinin de belden aşağı ......
Kaynak :
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=432214&Categoryid=4&wid=1
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.