Yine barış umudu, yine bir Dağlıca |
|
Tweetle |
|
Yine yürekler dağlandı. Yine Dağlıca'da şehitler verdik. Yine barıştan söz edilirken hain provokasyon devreye girdi. Tam da Leyla Zana'nın, "çözerse Başbakan Erdoğan çözer" dediği sırada, tam da CHP ile AK Parti birlikte taşın altına ellerini sokma çabasında iken, tam da Talabani ve Barzani bir defa daha çözüm için gayret sarf ederken yapıldı Dağlıca saldırısı. Bundan önce de hep böyle oldu. 1993'te Bingöl'de 33 erin şehit edilmesi böyleydi. Geçen yılın 14 Temmuz'unda Silvan kırsalında pusuya düşürülen 13 erin şehit edilmesi böyleydi. Bu ülkede cumhurbaşkanlığı seçimlerini etkilemek için karakol baskınları olur, bu ülkede siyaseti kontrol için göz göre göre, önceden biline biline dağlarda provokasyonlar olur. Bu ülkede kanın durması, anaların gözyaşının dinmesi için ne zaman bir hamle yapılsa, umutlarınız bir başka bahara kalır... Sabah kalktığımda, Avni Özgürel'in Kandil'de Murat Karayılan ile yaptığı röportaja dair değerlendirmeleri okuyordum. Kürt meselesinin çözümü için yıllardır didinen, görüşlerine önem verdiğim yazarların hepsi yeni bir barış döneminden söz ediyorlardı. Taraf'ta Neşe Düzel'e konuşan Avni Özgürel; "Barışa kesinlikle yakınız." diyor ama ekliyordu: "Çok büyük bir tuzağa düşmezsek, bu sefer barış şansını yitirmeyeceğimiz kanaatindeyim ben..." diyordu. Avni Bey'in korktuğu başına geldi. Tuzak, ...... Kaynak : http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazarno=1038 Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız. |
|
|
|
|
|
Bu köşenin diğer yazıları;
* Parantez içerisindeki sayılar ilgili köşe yazısına yazılan ters köşe yazılarının sayısıdır. |