BDP'ye yüklenmediğim ve siyasetten medet umduğum için "kitaplarımı yakacağını" söyleyen Türk genci ile Dağlıca baskınına tepki gösterdiğim için beni "Mehmetçiğin demokratı" diye eleştiren Kürt genci arasındaki kesişme esaslı...
Savaşkan, tepkisel, umutsuz bir ruh hali...
Dağlıca baskınının şekli, sonuçları, öncesi ve sonrasıyla işaret ettiği aslında bu hal.
Bu ruh halini çatışmalar kadar, "siyasetsizlik" de besliyor.
Siyasetsizlik kelimesinin altını çizmek gerek...
Zira Kürt sorunu denince, madalyonun iki yüzünde de "siyasetsizlik" ve "siyasi alan" meselesi var.
"İlk yüz"e iki gün arka arkaya değindik.
Şiddetin siyasi alanı tahrip ettiğini, her siyasi ışıkta yaşanan şiddet patlamasının manidar olduğunu, bunun önemli ölçüde savaşçı ya da savaştan medet uman grup, politika ve aktörlerden kaynakladığını söyledik.
Malum, Oslo sürecinin çökmesi, güvenlikçi politikaların tüm ülkeyi kuşatması Kürt meselesi açısından ibreyi siyasetin "sıfır" noktasına kadar indirmişti.
Kaynak :
http://www.yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=32912&y=AliBayramoglu
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.