SEVGİLİ okuyucularım, bizim evi sinekler bastı. Sonra ortaya hamamböcekleri çıktı. Sürüler halinde dolanıp taciz ediyorlar.
Sinekler vızıldayıp sokuyor, hamamböcekleri mide bulandırıyor.
Hemen yanımızdaki evin bahçesinde bir çöplük var. Evin sahibi çöplerini orada biriktiriyor.
Sinekler ve böcekler orada oluşuyor.
Bahçenin her tarafından pis kokular geliyor.
Ama biz bu sorunu çözemiyoruz…
Oraya girip çöplüğü, bu pislik yuvasını temizleyemiyoruz…
Çünkü yan bahçenin sahibi sırtını güçlü birilerine dayamış.
Rica ediyoruz, yalvarıyoruz, bu işin bize çok büyük zarar verdiğini söylüyoruz ama her seferinde aynı yanıtı alıyoruz:
“Siz bana bir şey yapamazsınız. Benim arkam sağlam. Uzakta oturan o güçlü tanıdığım bunu yapmanıza izin vermez. Bizden kaynaklanan sinekler ve böceklerle daha çoook uğraşırsınız siz. Bahçeme asla giremezsiniz, çöplüğüme karışamazsınız!”
Bu sert çıkışlar üzerine çaresiz kaldık.
Haşerat yuvasına girip mücadele etmemiz mümkün olmuyor!
Türkiye’nin durumu işte buna benziyor. Yanı başımızda bir Kuzey Irak çöplüğü var. Haşerat, sinekler, böcekler ve teröristler oradan giriyor, ısırıyor, vuruyor ve kaçıyor.
Koskoca Türkiye Cumhuriyeti ise bu olanları sessizce izliyor, sineye çekmek zorunda kalıyor.
Peki, biz bu zulme ne ......
Kaynak :
http://www.ilk-kursun.com/haber/109260
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.