Selahattin Duman
24.06.2012
E-Posta
Yalanla yaşamak.. olimpik spor kabul edilse, bizimkilerin sırtı yere gelmezdi.. Altını, gümüşü, bronzu.. Madalya türünden ne varsa toplar memlekete getirirdik.. Bahis meraklısı iddia oynadığında bizimkileri tek geçerdi..
Sinema filminden bir plan..
Zengin adamın gözleri kör.. Beyaz bir kadınla mutlu bir hayat yaşıyor..
Televizyoncu milletinden bir programcı, görmeyen adamın mutluluğunu reytinge çevirmek için adamın evine gelip, röportaj yapıyor..
Adam kendini anlatıyor, anlatıyor.. Lafını bitirirken Mutluluğumu eşime borçluyum.. deyip kadının elini tutuyor ve ekliyor:
Siyah kadınlar gibisi yok..
Lafından belli ki adam karısını zenci, Lüzumsuz Hassasiyetler Müdürlüğünün sözlüğüne göre Afro-Amerikan zannediyor..
O anda kamera zoom yapıp, kadının yüzüne yaklaşıyor.. Gülümsemekte olan kadın şahadet parmağını dudaklarına götürüp susun.. işareti veriyor..
***
Yaşadığımız sosyal ortamı bundan güzel bir sinema planı anlatamazdı..
Bizler mutlu veya mutsuz; görmeyen adamlarız..
Görerek algıladıklarımıza dair değil, bize yapılan tariflerin beyinlerimizde yarattığı algılara göre konuşuyoruz..
Birileri de devamlı parmağını dudaklarına götürüp sus.. işareti yapıyor..
Beyin hastalanınca çalışması ......
Kaynak :
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?Newsid=459946&Categoryid=4&wid=1
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.