Mehmet Ali Birand
29.06.2012
E-Posta
Medya' da sert bir tartışma başladı. Bazı meslekdaşlarımız, Suriye lehine yazı yazanlara ateş püskürüyor. Onları neredeyse vatan haini ilan edecekler. Böyle bir ortamda, herkesin birlik beraberlik içinde davranması ve Milli Politikaları desteklemesi gerektiği söyleniyor. Neden? Bu yaklaşım, kendi kendimizi sansürlemek, fikir özgürlüğüne kısıtlama getirmek anlamına gelmez mi?
Gazeteciler de eleştirilir. Dokunulmaz değillerdir. Ayrıca, Medya'mızın içinde öyleleri var ki, gerçekten yatacak yerleri yoktur. Kimileri için, eleştiri sadece küfür etmek, hakaret yağdırmak ve pislik atmaktan ibarettir. Bu konuda ne düşündüğümü bu köşe'yi izleyenler gayet iyi bilirler.
Şimdi de kendi içimizde bir kavga başlattık.
Başbakan'ın gurup toplantısındaki, "satılmış kalemler" konuşmasından hemen sonra başlayan tartışmadan söz ediyorum. Televizyonlarda ve kimi köşe yazılarında, son derece önemli ve Basın Özgürlüğü'nün temeline inen bu tartışma, mesleğimizin özünü ilgilendiriyor:
"...Acaba gazeteciler, savaş hali veya gergin durumlarda resmi politikaları eleştirebilirler mi? Yoksa, Milli Birlik ve Beraberlik adına, resmi politikaları mı desteklemeliler?..."
Tepkilere neden olan olay, Suriye'nin silahsız bir Türk eğitim uçağını vurması ve ......
Kaynak :
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20872645.asp?yazarid=69
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.