Gazeteciliğe başladığım dönemlerde, henüz medyum sektörü gelişmemişti. Şopar ablaların mendilde baktığı bakla falı seviyesindeydik. Tarottan filan kimsenin haberi yoktu. Bi gün, yazı işleri müdürüm yanına çağırdı, bundan böyle burçları sen yazacaksın dedi. Doğrusu hiç şaşırmadım... Medyum değildim ama, bu tür angaryaların çömezlere kakalandığını bilecek kadar astrologdum.
*
Gündüz habere koşuyor, akşam mesai bitiminde, benim gibi çömez bi arkadaşımla beraber oturuyorduk bilgisayar başına... O arkadaşımın babası doktordu. ......
Kaynak :
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20881454.asp?yazarid=249
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.