Ben Şam'ı bin yıl öncesinden bilirim
Annemin sütü kadar yakın bana
Babamın uğradığı son antik çarşı
Dedemin kılıcını dayadığı surlarına
Ey kalbimin içinde uyuyan şehir
Hiç bir uçak hiç bir tren hiç bir otomobil
Hiç bir muştu hiçbir belge hiçbir kanıt hiçbir
Seni alıp bana getirmemiştir
(Beni alıp sana gelememiştir)
Niçin göçtün benden ve nereye
Yükleyip gittin ağır kervanını
Neden aldatmadın karanlığı bezirganını
Boyanmış olan sarıya kızıla griye
Peygamberlerin türbeleri makamları
Mahallelerinde ağaçlarla çevrili
Altından ......
Kaynak :
http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=31186&y=IbrahimKaragul
Köşe yazısının tamamını görmek için tıklayınız.